| Ben bu yükseklikten çok şey gördüm, ama Böyle bir şeyi asla. | Open Subtitles | رأيت الكثير من الأشياء من على هذا الارتفاع، لكن لا شيء كهذا |
| Birkaç hafta önce, Böyle bir şeyi yapmaya gücünüz yoktu. | Open Subtitles | منذ بضعة أسابيع، ما كنتما لتقدران على فعل شيء كهذا |
| öyle bir şey yapmak istiyorsan önce yönetimden izin alman gerek. | Open Subtitles | عندما تحتاجين شيء كهذا يجب موافقته من قبل الإداره أولاً ماذا؟ |
| öyle bir şey, ama bunlar sadece son altı ayda gelenler. | Open Subtitles | شيء كهذا فقط أن التي معك للست أشهر الماضية |
| Bunun gibi bir şey, sadece hükümet yapabilir çünkü kimse izlemiyor. | Open Subtitles | شيء كهذا يمكن للحكومه ان تفعله فقط لأنهُ لا أحد يشاهده |
| Senin yaşındayken bana böyle şeyler olduğunda, sahte kimliğimi kapıp, bir bara gizlice girer acılarımı bastırmak için büyük, soğuk bir kupa dolusu... süt alırdım. | Open Subtitles | أتعلمين ، عندما كنت بعمرك و شيء كهذا يحدث لي كنت آخذ هويتي المزيفة و أتسلل إلى حانة |
| Bence yerel haberler için Böyle bir şeyin olması çok iyi. | Open Subtitles | أنا أظن أنه أمر عظيم أن يوجد شيء كهذا للأخبار المحلية |
| Karanlık basar basmaz böyle birşey yapmayın demeye geldim. Ben... | Open Subtitles | فجئت إلى هنا فور حلول الظلام لأخبرك بأنه لا يجب أن تفكري في شيء كهذا |
| Böyle bir şeyi söylememi bekliyorsanız burada uzun bir süre bekleyeceğiz demektir. | Open Subtitles | يبدو أننا سنمكث هنا لوقت طويل إن توقعتم أنني سأقول شيء كهذا. |
| Ama Böyle bir şeyi düşünüp düşünmediğinizi de merak ediyorum. | Open Subtitles | لكنّي أتسائـل إذا كـان هنـاك شيء كهذا يمُرّ برأسك |
| Böyle bir şeyi nereden bilebilirdin, eğer onu görmedi ve onunla konuşmadıysan? | Open Subtitles | صحيح كيف تعلم عن شيء كهذا إن لم تقابله أو تتحدث معه ؟ |
| Evlat, Böyle bir şeyi kaybetmek istemezsin. | Open Subtitles | يا فتى,أأنت متأكد من انك لاتريد ان تضيع شيء كهذا. |
| Hayır, hayır, hayır, öyle bir şey yoktu. Artık annemi görebilir miyim? Josh. | Open Subtitles | لا، لا، لم يحدث شيء كهذا أيمكنني رؤية والدتي الآن؟ |
| Karısı yılar önce erkek arkadaşıyla kaçtı ya da öldü, öyle bir şey. | Open Subtitles | زوجته هربت مع عشيقها قبل سنوات أو ربما ماتت شيء كهذا شيء كهذا ؟ |
| Ne zamandır bu görevdesin, iki yıl mı oldu, öyle bir şey. | Open Subtitles | وأنت تعمل على هذه القضية قبل عامين، أو شيء كهذا. |
| Yani, biz bilimin bir şeyleri tahmin etmemize izin vermesin alışkınız, ama bunun gibi bir şey esas olarak indirgenemezdir. | TED | أعني بذلك أننا متعودون على تقنين الأشياء علميا وتوقعها، ولكن شيء كهذا في الأساس لا يمكن تقنينه. |
| böyle şeyler olduğunda insanlar mantıklı kararlar vermez. | Open Subtitles | عندما يحصل شيء كهذا لا تقوم بخيارات راجحة |
| Sanırım Böyle bir şeyin başıma gelebileceğini düşünmeye gönlüm el vermedi. | Open Subtitles | اعتقد اني لا اتحمل هذه الفكرة ان يحدث لي شيء كهذا |
| Neden seni sevdiğimi ispat etmek için böyle birşey yapmalıyım? | Open Subtitles | لماذا يتعين على أن أفعل شيء كهذا لأثبت حبى لكِ ؟ |
| Plymouthor Chevy veya ona benzer bir şey. | Open Subtitles | لا أعلم .. مثل بلايموث ,شيفي ,او شيء كهذا |
| Benim için öylesine güçlü bir şeydi ki kriz geçirdim. | Open Subtitles | لكن كان يضايقني كثيراً أنني مصاب بالصرع أو شيء كهذا. |
| Çok üzgünüm. Belki bir ara buluşup, bir kahve falan içeriz. | Open Subtitles | آسف ، ربما نجتمع يوماً ما ونتناول القهوة أو شيء كهذا |
| Son birkaç gün içinde yaptığım her şeyden sonra bir şeyler saklayabileceğimi düşünebilir misin? | Open Subtitles | هل تعتقدين أني قادر على إخفاء شيء كهذا عنكِ؟ بعد كل مافعلته لكِ في الأيام الماضية؟ |
| Gerektiğinde hiç etrafta olmaz. Belgeselim için böyle bir şeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | إنه ليس هنا كنت بانتظار شيء كهذا لتصوير فيلمي الوثائقي |
| Sana bu işe girdiğinde söylemiştim; Böyle birşeyin olacağını biliyordum. | Open Subtitles | أخبرتك عندما توليتي هذه الوظيفة كنت أعرف أنه سيحدث شيء كهذا |
| Senin gibi tepelerdeki birisi Böyle bir şeyle yakalanırsa sopayı yer. | Open Subtitles | موظف صاعد مثلك يُقبض علية حامل شيء كهذا سيحصل على توبيخ |
| Güzel bir restaurantta oturursun ve böyle bir şey oluverir birden. | Open Subtitles | قد انزلق على الثلج امام مطعم فاخر شيء كهذا قد يحدث |