| Başkan olarak bu ülke Sana bir şey olmasının altından kalkamayacağını söylüyorum. | Open Subtitles | و كرئيس الجمهورية... لن تتحمل هذه الدولة حدوث أي شيء لكِ الآن. |
| Çünkü Sana bir şey olursa, ben ölürüm. | Open Subtitles | لأن الله يعلم بأنني سأمون لو حدث أي شيء لكِ |
| Neredeyse unutuyordum, Sana bir şey aldım. | Open Subtitles | مهلاً ، قد نسيتُ تقريباً لديّ شيء لكِ |
| Güvendesin. Devon öldü. sana hiçbir şey olmayacak. | Open Subtitles | أنتِ بأمان ، إن " ديفون " ميت لن يحدث شيء لكِ |
| Benim için. size bir şey olmasına dayanamam. | Open Subtitles | ليس بالنيابة عني , إن حصل أي شيء لكِ لن استطيع تحمل الأمر |
| Bilirsin, bu arada, senin için bir şeyim var. | Open Subtitles | بالمناسبة، لديّ شيء لكِ |
| Ayrılmadan önce Sana bir şey söyledi mi? | Open Subtitles | هل قال أيّ شيء لكِ قبل أن يُغادر؟ |
| Eğer Sana bir şey olursa, dilekçe devrede olmalı. | Open Subtitles | ستريدي هذا جاهزاً لو حدث أي شيء لكِ |
| Sen haritayı almaya gittiğinde Sana bir şey aldım. | Open Subtitles | ،لدّي شيء لكِ .عندما ذهبتي لجلب الخريطة |
| Sana bir şey olursa anne, gidecek başka kimsem yok. | Open Subtitles | ,إن حصل شيء لكِ, يا أمي .لا أملك أحداً |
| Sana bir şey olursa, kozumu kaybederim. | Open Subtitles | لو حدثَ شيء لكِ أفقدُ نفوذي عليه. |
| Komik yüzüm Sana bir şey ifade etmiyor mu? | Open Subtitles | هل وجهي يعني أي شيء لكِ ؟ |
| Trimble'ın evinden Sana bir şey getirdim. Gün batımından önce bu olayı çözmeliyiz. | Open Subtitles | لديّ شيء لكِ من شقة (تريمبل)، علينا حلّ هذه قبل المغيب. |
| Ona, sopanın Sana bir şey ifade etmediğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرته أنه لايعني أي شيء لكِ |
| Sana bir şey olmasına izin vermem. | Open Subtitles | لن أسمح بأن يحدث شيء لكِ. |
| - Sana bir şey getirebilir miyim? | Open Subtitles | أيمكنني جلب شيء لكِ |
| O sana hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | لم أقصد. لم تفعل أي شيء لكِ |
| Ama bunlar sana hiçbir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يعني شيء لكِ |
| Söz veriyorum, sana hiçbir şey olmayacak. | Open Subtitles | -أعدكِ بألا يحدث شيء لكِ |
| O gece size bir şey olmadığı için çok mutluyum. | Open Subtitles | في الحقيقة أنا سعيد جدا أنه لم يحدث شيء لكِ في تلك الليلة أنت آمنة تماما |
| senin için bir şeyim var. | Open Subtitles | يوم رائع يا عزيزتي ! لديّ شيء لكِ |