| O zaman bana Bayan Tancredi hakkında bir şeyler söyleyebilirsiniz. | Open Subtitles | لذا لربما بإمكانك أن تخبرني شيء ما عن الدكتورة تانكردي |
| Defans hakkında bir şeyler söylemişti. Takımın nasıl dağıldığını söylemişti. | Open Subtitles | أتذكر شيء ما عن الدفاع كيف أنّ الفريق كان مُهلهلًا |
| - Konuş. - Yeni bir işe girdiği hakkında bir şeyler söyledi. | Open Subtitles | أخبرني لقد قالت شيء ما عن الحصول على وظيفة جديدة |
| Ama sen insan haklarıyla ilgili bir şeyler söyleyerek beni durdurmuştun. | Open Subtitles | و لكنك أوقفتني عن طريق قول شيء ما عن حقوق الإنسان |
| Bu durumda Afrikalı oldukları kadar Avrupalı da olan atalarımla ilgili bir şeyler bilmek istemezler miydi? | TED | فى تلك الحالة، ألا يريدون معرفة شيء ما عن أجدادي، الذي يعد أوروبياً بقدر ما هو أفريقي؟ |
| Bilmiyorum işte onun yaklaşan tutukluluğu ile ilgili bir şey mi? | Open Subtitles | ربما مثل ... لا اعلم شيء ما عن توقيف وشيك له؟ |
| Belki sıkı çalışma ve kendini adama hakkında bir şey öğrenirsin. | Open Subtitles | من يعلم؟ ... قد تتعلم شيء ما عن العمل الشاق والتفاني |
| Eşyaları gördüğünüzde parlak ışıkların altında aynısından evinizde olsa bile oraya diziliş şekilleri istemenize neden oluyor. | Open Subtitles | شيء ما عن المعدات من حولك حتى عندما تجد نفس المعدات |
| Kuşu hakkında bir şeyler söylüyordu galiba. | Open Subtitles | اعتقد باني سمعت شيء ما عن الطيور الاليفة |
| Aslında ben de Siegfried efsanesi hakkında bir şeyler yazmaktaydım. | Open Subtitles | و حقيقه أن كوني في وسط كتابه شيء ما عن الأسطوره سيغفريد |
| Evet, sevgine karşılık verecek kadar akıllı olmayan insanları sevmek hakkında bir şeyler biliyorum. | Open Subtitles | نعم, اعرف شيء ما عن الناس المحبين ليسوا اذكياء كفاية لاعادة المحبوب |
| Suç mahalline geri dönüp, metal hırsızı hakkında bir şeyler bulabilecek miyim ona bakacağım. | Open Subtitles | للعودة إلى مشاهد الجرائم ونرى إن كان بوسعنا أكتشاف شيء ما عن لص المعادن |
| Mahkûmlardan birisi sana uyuşturucu hakkında bir şeyler söyledi mi? | Open Subtitles | هل أخبرك سجين شيء ما عن المخدرات؟ |
| Ve bu oyun hakkında bir şeyler söyledi. | Open Subtitles | وقال شيء ما عن هذه اللعبة |
| İlaç fiyatları ve Noble harcamaları ile ilgili bir şeyler var. | Open Subtitles | شيء ما عن أسعار الأدوية و مدفوعات شركة "نوبل". |
| Chester'ın aşık olması ile ilgili bir şeyler söyledim. | Open Subtitles | لقد قُلت شيء ما عن (تشستر) يقع في الحُب. |
| Hadi, sen de kim olduğunu bilirsin senle ilgili bir şeyler söyle. | Open Subtitles | هيا قل شيء ما عن أنت تعرف من |
| Eksik tarihli bir form ve rüşvetle ilgili bir şey. Önemli bir şey değil. | Open Subtitles | شيء ما عن رشوة او ما شابه,انها لا شيء |
| Seni işten çıkarmakla ilgili bir şey söyledi. | Open Subtitles | أجل، لقد قال شيء ما عن تسريحك من العمل |
| Anahtar hakkında bir şey bilen biri olabilir. | Open Subtitles | قد يكون شخص يعرفُ شيء ما عن المفتاح |