| Ya da bir kız için bir şeyler yapmak istemedin mi hiç? | Open Subtitles | أو أردت أن تفعـل أيَّ شيء من أجل امـرأة؟ |
| Banka ayın 30'unda çağırıyor bir kez olsun, başkaları için bir şeyler yap. | Open Subtitles | ' البنك يرد مقابلتنا في الـ 30 من الشهر ' ' لمرة فقط أفعل شيء من أجل غيرك ' |
| Ne zaman kendin için bir şeyler yapacaksın? | Open Subtitles | متى ستقومين أخيراً بفعل شيء من أجل نفسك؟ |
| Niye yakında var olmayacak bir gelecek için çalışayım? Hem de hiç kimse bu geleceği kurtarmak için bir şey yapmıyorken. | TED | وإلّا فما فائدة أن أتعلّم لمستقبلٍ ربّما اختفى قريباً عندما لا يقوم أحد بفعل أي شيء من أجل إنقاذ هذا المستقبل؟ |
| Annem için ya da aldıkları diğer kişiler için bir şey yapamayız. | Open Subtitles | لا يمكنكم فعل شيء من أجل أمي أو أي شخص أخر أخذوه |
| Kardeşi için her şeyini feda etti buna rağmen onu kurtaramadı. | Open Subtitles | لقد ضحى بكل شيء من أجل أخيه ولم يتمكن من إنقاذه |
| Neden inanmadığın bir gaye uğruna her şeyini kaybedeceksin ki? | Open Subtitles | لماذا تفقد كل شيء من أجل قضية لا تؤمن بها حتى؟ |
| Onun din değiştirmesi için her şeyimi verirdim. | Open Subtitles | كم أودّ أن أُقدّم أيّ شيء من أجل تنصيره. |
| Ben ve arkadaşlarım Uganda'dan evimizde döndüğümüzde, ... eğer devlet bilseydi, bunu durdurmak için bir şeyler yaparlardı diye düşündük. | Open Subtitles | عندما عدت أنا وزملائي للوطن من جديد عتقدنا إنه إذا كانت الحكومة تعلم، ستقوم بعمل شيء من أجل إيقافه |
| Ben alırım. Helen için bir şeyler getirdim. Onu ne zaman göreceğim? | Open Subtitles | أنا سأحمل الحقيبة، لدي فيها شيء من أجل (هيلين)، متى يمكنني مقابلتها؟ |
| Peki antrenman için bir şeyler planladın mı? | Open Subtitles | إذن هل خططتي أي شيء من أجل المسابقة؟ |
| Müfettiş Wong için bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | لنفعل شيء من أجل إس بي ونج |
| Müfettiş Wong için bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | لنفعل شيء من أجل إس بي ونج |
| Çocuğum için bir şeyler arıyorum. | Open Subtitles | أبحث عن شيء من أجل ولدي؟ |
| Barın sahibi için bir şeyler almakta. | Open Subtitles | أحضر شيء من أجل مالك الحانة |
| Şimdi, şu ses için bir şey yapabilirsek.. | Open Subtitles | و الآن، إن كان بإستطاعتنا فعل شيء من أجل الصوت |
| Hemşire, egzamam için bir şey getirir getirmez gidiyorum. | Open Subtitles | سأرحل ما ن تحضر لي الممرضة شيء من أجل الإكزيما |
| İş için bir şey çalışıyordum. | Open Subtitles | أنا فقط أتمرن على شيء من أجل العمل |
| Ben, Büyük Reis Koşan Ayı, aşkı için her zorluğa göğüs gerer-- | Open Subtitles | أنا زعيم كبير دب قوي,يجب أن أتحدى كل شيء من أجل الحب |
| O çocuklar için her şeyimi feda ettiğimi herkes bilir. | Open Subtitles | الجميع يعرفون أنـّي ضحيت بكل شيء من أجل ألئكَ الأطفال. |
| Ben sevdiğin için her şeyi riske atarsın inancı ile yetiştirildim. | Open Subtitles | حسناً، تربيت على أنه يجب المخاطرة بكل شيء من أجل أحبائك |
| İşimiz uğruna her türlü şeyi yapmak zorunda kalıyoruz bunun için belli bir ruh hâlinde olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | أتعلم، يجب علينا أن نفعل أي شيء من أجل عملنا وهذا يتطلب نهجًا محددًا |
| Ben de babamın sevgisi için her şeyimi verirdim. | Open Subtitles | أنا أيضاً سأضحي بأي شيء من أجل محبة والدي |