| Ayrıca birinin ölmesini istemekle onu öldürmenin çok farklı şeyler olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أؤمن أيضاً بأنّ رغبتك بموت شخص ما وقتلك إيّاه شيئان مختلفان تماماً. |
| Şu noktada altını çizmek istediğim şey öncelikle karanlık maddenin ve karanlık enerjinin farklı şeyler olduğu. | TED | الان ، في هذه المرحلة ، أريد التأكيد لكم أولا ، أن المادة المظلمة والطاقة المظلمة شيئان مختلفان تماما ، نعم. |
| Ama bir köle ile özgür bir insan farklı şeyler kaybederler. | Open Subtitles | لكن خسارة العبد و خسارة الرجل الحر شيئان مختلفان |
| Gerçekle yüzleşelim: Bir doktorun dediği ve kastettiği genelde farklı şeylerdir. | Open Subtitles | ما يقوله الطبيب وما يعنيه، شيئان مختلفان عادة |
| Fakat bazen görünenle olan farklı şeylerdir. | Open Subtitles | ولكن في بعض الأحيان كيف يبدو الأمر وحقيقته الفعلية، شيئان مختلفان. |
| Ona benim öğretmeye çalıştığım ve orada öğrendikleri iki çok farklı şey. | Open Subtitles | ما احاول تعليمه وما يتعلمه هو هناك شيئان مختلفان للغاية |
| Yapmak istediklerim ve yapabileceklerim... farklı şeyler, o yüzden en iyisi bekleyelim. | Open Subtitles | حسنا، ما يمكن أن أعمل هو ما أودّ أن أعمله شيئان مختلفان لذا أظن أنه يجب أن ننتظر |
| İyi de konuşmak ve olmak bunlar farklı şeyler. | Open Subtitles | لكن الحديث عنها وكونك جزء منها ذلك شيئان مختلفان |
| Senin gördüğünle benim hissettiklerim farklı şeyler. | Open Subtitles | الذي تراه و الذي أشعر به شيئان مختلفان تماماً |
| Evet, tek başınayım ama yalnız değilim. İkisi farklı şeyler. | Open Subtitles | أجل أنا لوحدي ولكني لست وحيداً إنهما شيئان مختلفان |
| Ama seninle takılmayı istemekle ekibi yönetmeni istemek birbirinden farklı şeyler. | Open Subtitles | نعم سيدي ولكن الرغبة بالتسكع معك و الحاجة لك لتقود هذا الفريق هما شيئان مختلفان تماما |
| Yoksa asit refleksin mi var? İkisi farklı şeyler. | Open Subtitles | ام عندك سيلان الأحماض، انهم شيئان مختلفان |
| Ama senin kovulmanla benim kovulmam farklı şeyler. | Open Subtitles | لكنّك ستطرّد وأنا سأطرّد. إنهما شيئان مختلفان. |
| Evet, ama bilmek ve kanıtlamak, iki farklı şeylerdir. | Open Subtitles | نعم .. و لكن معرفة شئ و أثباته هما شيئان مختلفان |
| Ağzınızda yemek koyarak ve yeme iki çok farklı şeylerdir. | Open Subtitles | حشر الطعام في فمكِ والاكل شيئان مختلفان تماما. |
| Seks ve Aşk birbirinden tamamen farklı şeylerdir. | Open Subtitles | الجنس والحب هما شيئان مختلفان. |
| İkisi farklı şeylerdir | Open Subtitles | الإيمان والإخلاص شيئان مختلفان تماما |
| Demin onu düşünmediğini söylemiştin düşünmek ve özlemek iki farklı şey | Open Subtitles | لقد قلت الآن بأنك لا تفكر في النساء التفكير والإفتقاد شيئان مختلفان |
| Ne gördüğümüz ve neyi kanıtlayabildiğimiz iki farklı şey. | Open Subtitles | ما نراه وما يمكننا إثبات وهما شيئان مختلفان. |
| Yozlaşmayla ilgili konuşacağım fakat iki farklı şeyi yan yana getirmek istiyorum. | TED | سأحدثكم اليوم عن الفساد, و لكني أريد أن أضع أمامنا شيئان مختلفان. |
| Düşündüğümle kanıtların ortaya çıkardığı... muhtemelen iki ayrı şey olacak. | Open Subtitles | ما الذي أعتقده و ما الذي تثبته الأدلة من المحتمل أنهما شيئان مختلفان |
| İkisi de tamamiyle ayrı şeyler. | Open Subtitles | . إن الإثنان شيئان مختلفان تماماً |