| İşte evleneceğim kişiye hiçbir zaman söylemeyeceğimi umduğum bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | أليكم شيئاً كنت اتمنى ان لا اقولة الى الشخص الذى سأتزوجة: |
| Efendim, posta odasından sizin için bir şey getirdim, ama önce Çok değerli zamanınızdan bir dakikanızı alarak üzerinde iki üç yıldır çalıştığım bir şeyi göstermek isterim. | Open Subtitles | يدي املك لك شيئاً من غرفة البريد ولكن اولاً ان استطعت ان آخذ قليلاً من وقتك القيم لأري شيئاً كنت اعمل فيه في السنوات الاثنين والثلاث السابقة |
| Evet Şikago. Sizlerle bir şey paylaşacağım. | Open Subtitles | هنا شيكاغو, يجب ان اقول شيئاً كنت احبسه فى صدرى |
| Ben hiçbir şeyi batırmadım! Sadece tarz oluşturmaya çalışıyodum. | Open Subtitles | أنا لم أُفسد شيئاً كنت أحاول أن أجعل منه عبره |
| Öğrendiğimden andan itibaren, sana anlatmak için can attığım bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيئاً كنت أتوق لإخبارك به منذ معرفتي به |
| Yapabileceğim bir şey olmalı, deneyebileceğim bir şey. | Open Subtitles | لا بد من وجود شيئاً كنت أستطيع فعله شيئاً كان يجب أن أحاوله |
| Yapabileceğim bir şey olmalı, deneyebileceğim bir şey. | Open Subtitles | لا بد من وجود شيئاً كنت أستطيع فعله شيئاً كان يجب أن أحاوله |
| Bana güzel bir şey veriyorsun. Kaybettiğim bir şeyi. | Open Subtitles | انك تعطيني شيئاً جميلاً شيئاً كنت قد فقدته |
| En iyi arkadaşımsın. bir şey bilseydin bana söylerdin. Değil mi? | Open Subtitles | بصفتك صديقي المفضل، إذا علمت شيئاً كنت ستخبرني، صحيح؟ |
| Onda almak istediğin bir şey gördün ve alabileceğini biliyordun. | Open Subtitles | لقد رأيت فيه شيئاً كنت تتوق إليه. وأدركت أن بإمكانك أن تسلبه إياه. |
| Bu da beni bugünlerde bir şey yapmak için düşünmeye sevk etti ayrıca. | Open Subtitles | بالإضافة إلى ذلك, إنّه يدفعني لأفعل شيئاً كنت أفكّر فيه لأيّام. |
| bir şey okuduğumda, benim sesimle o okuyacak. | TED | وعندما اقرا شيئاً .. كنت اقرأه بصوتي |
| bir şey yapmıyordum. Deniz kabuklarımı yerleştiriyordum. | Open Subtitles | لم أكن أفعل شيئاً كنت أنظف المكان فحسب |
| bir şey yapmıyordum. Deniz kabuklarımı yerleştiriyordum. | Open Subtitles | لم أكن أفعل شيئاً كنت أنظف المكان فحسب |
| Bunu söylediğine çok sevindim... çünkü sana sormaya çekindiğim bir şey vardı. | Open Subtitles | ...أتعرف؟ أنا سعيد أنك ذكرت ذلك لأن هناك شيئاً كنت أخشى أن أطلبه منك |
| Hiçbir şeyi değiştirmese de nasıl hissettiğimi bilecekti. | Open Subtitles | حتى لو لم يغير هذا شيئاً كنت سأعلمها بشعوري |
| Şimdi tüm düğünüm boyunca yapmak istediğim şeyi yapacağım! | Open Subtitles | والآن سأفعل شيئاً كنت أتطلع إليه طوال يوم الزفاف |
| Yani kesme yok ama iştahsızlık ve uyku düzeni değişiklikleri var ayrıca eskiden sevdiğin bir şeyi yapmayı bıraktın. | Open Subtitles | إذن فأنت لم تجرح نفسك و لكن شهيتك للطعام و نومك تغيّرا و تركت شيئاً كنت تستمتع به |
| Çünkü tüm ömrüm boyunca aradığım bir şeyi bana teklif ediyor. | Open Subtitles | لأنه يعرض علي شيئاً كنت أبحث عنه طوال حياتي |