"شيئا آخر" - Translation from Arabic to Turkish

• Başka birşey
• şey daha
• başka bir şeyler
• Bir şey
• başka şeyler
• Başka bir şeye
• Başka şey
• farklı bir
• birşey daha

- Başka birşey deneyelim. - Bu çok iyi, bebeğim.
ـ لنجرب شيئا آخر ـ هذا هو الحب يا صديقى

- Sadece haberi alırsam, elde Başka birşey olmaz. Kendim gidip görebilirim.
سآخذ التقرير عندما لا أستطيع أن أفعل شيئا آخر

Çalışmaları bunun doğru olduğunu kanıtlarken, bilim adamları ilginç bir şey daha buldu.
في حين أظهرت الدراسة هذا ليكون صحيحاً، ووجدوا شيئا آخر مثير للاهتمام.

Size sürpriz gelebilecek başka bir şey daha göstermek istiyorum.
أريد أيضا أن أبين لكم شيئا آخر الذي قد يفاجئكم بعض الشىء.

ama dönüp aileme ve toplumuma bakınca, başka bir şeyler oluyor, önemli başka Bir şey var.
لكنني عندما أنظرُ إلى الوراء في حياتي و مجتمعي، كان يحدثُ شيء آخر، وكان شيئا آخر مهماً.

Başka Bir şey bekliyormuş gibi söyledin. Yoksa umuyor musun?
تقول هذا وكأنّك كنت تتوقع شيئا آخر أم كنت تامل؟

Çalıştığım çocukların çoğu oldukça şiddetli travmalara maruz kalmışlardı ve bu durumun altında başka şeyler olabileceğini hissediyordum.
أغلب الأطفال الذين عاينتهم عاشوا تجارب صدمات حادة التي تجعلك تحس أن شيئا آخر يجري

Başka bir şeye ihtiyacınız yoksa, yemeğe ineceğiz.
إن كنت لا تريدين شيئا آخر فسنذهب لتناول العشاء

- Başka şeylere yönlendir. - Başka şey istemiyorlar.
افعل هذا على شخص آخر انهم لا يريدون شيئا آخر

- Aslında biraz daha farklı bir sebebi vardı. - Herkesi deniz tuttu.
في الواقع كان شيئا آخر تماما الجميع كان بهم دوار البحر

Oh , ve birşey daha.
و هناك شيئا آخر

- Çikolatalı sütten Başka birşey var mı?
ألا تمتلكون شيئا آخر غير الحليب بالشيكولاتة

Başka birşey söylemeye çalışıyor Ama henüz ne olduğunu bilmiyorum
و هى تحاول ان تقول شيئا آخر انا فقط لا اعرف ما هو

Başka birşey bilmiyorum. Burada yaşıyorsun!
إنه الحصاد الذي لدينا ...لا أعرف شيئا آخر

Bir şey daha söyleyeyim... burada hoş karşılanmıyorsunuz.
كما أنك تعرفين شيئا عن هذا المكان لذا دعيني شأخبركم شيئا آخر

Bir şey daha belirteyim. Lanet olası uzmanına sahip ol.
دعني أوضح شيئا آخر عليك أن تتحكم بالخبير اللعين

Ben kendi gezime çıkarken tek Bir şey olduğuma inanıyordum. Ama başka bir şey daha olarak döndüm.
لقد ذهبت في رحلتي مقتنع بأنني شيء ولكنني عدت شيئا آخر

Sıfır toplam kanallarıyla başka bir şeyler umarsınız.
مع قنوات مجموع العدد اللاصفري ستتوقعون شيئا آخر.

Hayır, yapabileceğin başka bir şeyler olmalı.
لا، هناك فلدي يكون شيئا آخر التي يمكنك القيام به.

Yani cesedi daha yakından incelemeden başka Bir şey söylemeyeceğim.
يعني أنّني لن أقول شيئا آخر حتى أفحص الجثة أكثر.

Ne söylediğini duyuyorum, fakat kapı bana başka Bir şey söylüyor.
أسمع ما تقوله ، ولكن هذا الباب يقول لي شيئا آخر

Her aptal bunu bilir. Bu iş için başka şeyler gerekir.
أي أحمق يعرفها، تحتاج شيئا آخر من هذا العمل

Hey, bütün bu çocuksu saçmalıklardan sonra başka şeyler yapabilir miyiz?
ألا يمكن أن نفعل شيئا آخر بعد هذا العبث؟

Başka bir şeye vuruldum. Ardından, "Yanlış kariyeri seçmişim" dedim ve beyne aşık oldum.
أحببت شيئا آخر ، وقلت: "لقد أخطأت في اختياري المهني هنا". ووقعت في حب الأدمغة.

Kafaya takacak Başka şey bul, olur mu?
‫هلا تجدين شيئا آخر لتقلقي بشأنه؟

O gün o arabaya ben binseydim çok farklı bir hayatım olurdu.
لو دخلت تلك السّيّارة ذلك اليوم , حياتي ستكون شيئا آخر .

Başka birşey daha?
هل تعلم شيئا آخر ؟