| Lokomotif bölümü başkan yardımcısı. General Electric'in yükselen değeri. | Open Subtitles | نائب رئيس القاطرات ونجم صاعد في شركة جي.إي |
| Dik uçurumların yarattığı yükselen hava akımları akbabaların iri gövdeleriyle havalanmalarını çok kolaylaştırıyor. | Open Subtitles | المنحدرات الصخرية الهائلة تخلق تيار هوائي صاعد, مثالية لرفع اجسام الكندور الضخمة الى الهواء. |
| En gözde bilim adamlarından biri, yükselen bir yıldız, 6 rakamlı bir maaş. | Open Subtitles | أحد أكبر علماءها, نجم صاعد راتبه رقم من 6 أعداد |
| Şimdi Yukarı çık ve yemek için ellerini yıka bakalım, Usher. | Open Subtitles | لما لا ترقص وأنت صاعد للسلالم وتغتسل للعشاء، آشر |
| Kavisli yapısı sayesinde patlamaya yön vermiş Yukarı, benzin deposuna doğru yönlendirmiş. | Open Subtitles | لحَمْل المتفجراتِ. الشكل المُقَوَّس كَانَ سَيَعطي الإنفجارَ المكوّن الإتجاهي، يَقُودُه صاعد |
| Ben parlayan bir yıldızım, o da bir yük demek gibi olur. | Open Subtitles | هذا كإخبارها، أنني نجم صاعد وهي مجرد ثقل يقوم بإيقافي. |
| Yukarıya çıkardım. Alex için de biraz su getirdim. | Open Subtitles | احضرتها وانا صاعد واحضرت بعض الماء ل "اليكس" |
| Yeter bu kadar. Maç başladı bile. Ben Yukarı çıkıyorum. | Open Subtitles | هذا يكفي، بدأت الملاكمة، أنا صاعد |
| Bana yükselmiş güçlü bir varlığın efsanesini anlattı. | Open Subtitles | هي قالت لي عن أسطورة وجود صاعد من القدماء |
| Dağın en tepesine çıkıyorsun kırık bacakla ve tüm kalbinle. | Open Subtitles | أنت صاعد الي قمه هذا الجبل قدمي مكسورة وكل شئ |
| Yarın gece bir restoranın açılışına davet edildim ve şefi de yükselen bir yıldız. | Open Subtitles | حسنًا لقد تمت دعوتي لإفتتاح مطعم غدًا مساءًا والطباخ المسؤول نجمٌ صاعد |
| - Bu geceki rakibi ise yükselen bir yıldız. Lütfen ona güçlü bir alkış alalım 'Ritdej Sitkruthong! | Open Subtitles | منافسها الليلة نجم صاعد فالتصفقوا لـ |
| Nöroloji Bilimi alanında yükselen bir yıldız ve Leyland Üniversitesi'nin ödüllü bir üyesi. | Open Subtitles | نجم صاعد في مجال علم الأعصاب "و عضو مبجّل بهيئة تدريس "ليلاند |
| Adalet Bakanı, yükselen bir yıldız. | Open Subtitles | إنه وزير العدل، نجم صاعد في الحكومة. |
| Satranç dünyasında yükselen bir yıldız var ve henüz sadece 12 yaşında. | Open Subtitles | هناك نجم صاعد في عالم الشطرنج ! وعمره12 عامافقط |
| Sen Yukarı çıkıyorsun, biz burada kalıyoruz. Bırakıyorsun işte! | Open Subtitles | أنت صاعد إلى هناك ونحن باقيان هنا هذا يدعى تخلياً |
| Kefilin dostum. Yukarı geliyorum. | Open Subtitles | أنا ولي نعمتك يا زنجي ، أنا صاعد |
| "Sanatyolu." Yukarı çıkar. Aşağıya mı? | Open Subtitles | معرض الفنون صاعد ام نازل ؟ |
| Sen parlayan yıldızsın, ve senin burada olman bizim için iyi olur. | Open Subtitles | أنت نـــجم صاعد وسنكون محظوظين بتواجدك هنا |
| Parça numarası; 21 ve yeni parlayan bir Hintli sanatçıdan geliyor. | Open Subtitles | القطعة رقم 21, من قبل فنان هندي صاعد جديد. |
| Yukarıya doğru delinmiş. | Open Subtitles | وهنا يوجد ثقب بإتجاه صاعد للأعلى. |
| Çatıya çıkıyorum. | Open Subtitles | انا صاعد الى السطح |
| Daha önce yükselmiş birinden daha uygun birini düşünemem. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ التَفكير بأي واحد أكثر ملائمة مِنْ صاعد سابق |
| Dağın en tepesine çıkıyorsun kırık bacakla ve tüm kalbinle. | Open Subtitles | أنت صاعد الي قمه هذا الجبل قدمي مكسورة وكل شئ |