| Ressam direkt boyanın saf renklerini kullanmış ve sonra | Open Subtitles | الفنان استعمل لوناً صافياً مباشرة من الأنبوب، وقام بتلميع |
| Bir gün aranıza saf yürekli biri katılacak ve eğer onu dinleyen olmazsa denizden yükselen beş bininci ayla birlikte bu vadi de sonsuza dek karanlığa gömülecek! | Open Subtitles | وذات يوم ستظهر قلباً صافياً بينكم وإذا لم تستمعوا إليها عندما يرتفع القمر الـ5000 من البحر سيغرق هذا الوادي في الظلام الأبدي |
| 373 dolarlık saf kâr. - Şah ve mat. - Şah ve mat. | Open Subtitles | " 373 " دولاراً ربحاً صافياً حسناً, لقد تمَّ خداعكما |
| "Pınarın yanında yürürken, su çok berraktı"- | Open Subtitles | "بينما كنت أمر بجانب النافورة ، وإذا بالماء كان صافياً" |
| Zihnim o kadar berraktı ki. | Open Subtitles | ذهني كان صافياً |
| Aklımı başıma toplamalıyım. | Open Subtitles | علىّ أن أبق ذهنى صافياً أتعرف ما أعنيه ؟ |
| - Günlük güneşlik olacağını söylüyorlar. | Open Subtitles | هم يقولون انه سيصبح صافياً |
| Kalbin henüz saf. | Open Subtitles | ما زال قلبكـ صافياً |
| Kanımızın saf kalması benim işim. | Open Subtitles | إنه واجبي أن أبقي دمنا صافياً |
| "Su çok berraktı"- | Open Subtitles | "الماء كان صافياً" |
| Aklımı başıma toplamalıyım. | Open Subtitles | علىّ أن أبق ذهنى صافياً |
| Aklımı başımdan almıştı. | Open Subtitles | -بل بقى الجو صافياً |
| - Günlük güneşlik oldu. | Open Subtitles | اصبح الطقس صافياً |