| İki sene önce inşasına başlanacak spor salonu için ödenek aldılar. | Open Subtitles | قدموا خططاً لبناء صالة رياضية يفترض انهم بدأو ببنائها قبل عامان |
| Havuzlu bir yer tut ya da spor salonu olan. | Open Subtitles | يجب ان تملك مكان فيه بركة سباحة أو صالة رياضية |
| Hâlâ sponsor olacak bir spor salonu arıyorum ama hepsi diğer takımlar tarafından kapılmış. | Open Subtitles | انا مازلت احاول ان اجد صالة رياضية قريبة من هنا لكن كلها محجوزة لبقية الفرق |
| Morlukların yüzünden spor salonuna gidemedin bir süre. | Open Subtitles | انت لديك أشياء مظلمة ومحرجة يمكن أن تملأ صالة رياضية |
| - Hayır! Bir spor salonunda KDS dersi veriyorum dedim. | Open Subtitles | كلاّ , قلت أني أدرس فنون القتال المختلطة في صالة رياضية |
| Alvey'le beraber bir salon işletiyorlar. | Open Subtitles | إنها تدير صالة رياضية مع ذلك الرجل الفي |
| Karma Dövüş Sporları salonum var. | Open Subtitles | انا املك صالة رياضية , فنون القتال الحرة |
| Burası Jimnastik salonu mu yoksa bir çeşit spor salonu müzesi mi? | Open Subtitles | أهذه صالة رياضية أم متحف لياقة؟ |
| Benim babam, terli bir spor salonu. | Open Subtitles | أبي يشتري صالة رياضية تفوح منها رائحة العرق. |
| Virüs temizleme ve hava filtresi var. Yukarıda da havuz ve spor salonu var. | Open Subtitles | يوجد تطهير للفيروسات، تنقية الهواء، صالة رياضية ومسبح بالأعلى. |
| Sonra gey spor salonu... şimdi de gey bar. | Open Subtitles | ومن ثم كان صالة ألعاب رياضية وثم كان صالة رياضية مثلي الجنس والآن هو حانة للمثليين. |
| Benim yatağımda yat, senin odanı spor salonu yapalım. | Open Subtitles | ابقَ في سريري وسنجعل من غرفتك صالة رياضية منزلية |
| Biliyor musun, buraya bir spor salonu yapma planı olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعت عن مخططات لبناء صالة رياضية هنا |
| Ve merkezi Brooklyn Total Body adındaki bir spor salonu. | Open Subtitles | ويتمركز في صالة رياضية تدعى جسد بروكلين الكامل |
| spor salonu falan açtığını duydum. | Open Subtitles | سمعت أنك فتحت صالة رياضية أو ماشابه |
| En azından dışarıdayken spor salonuna falan gittin mi? | Open Subtitles | هل حتى ذهبتِ إلى صالة رياضية وأنتِ بالخارج ؟ |
| Başka bir spor salonuna gitmen dışarıdan nasıl gözükür ki? | Open Subtitles | كيف سيبدو الامر في انك تأتي الى صالة رياضية اخرى مثل هذه ؟ |
| Evebeynlerimin odamı bir spor salonuna çevirdiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | - لا استطيع التفكير بأن اهلي حولو منزلنا الى صالة رياضية. |
| Lisenin spor salonunda bir mülteci merkezi kurduk. | Open Subtitles | وضعنا مركز اللأجئين في صالة رياضية المدرسة الثانوية |
| Landis Murphy bir saat önce, Hell's Kitchen'daki bir spor salonunda banka kartını kullanmış. | Open Subtitles | أُستخدم لانديس مورفي بطاقته في صندوق الصرف قبلَ ساعه في صالة رياضية في مطبخ الجحيم |
| - Artık salon yok. | Open Subtitles | - لم يعد هناك صالة رياضية. |
| Evimde kendi salonum var. | Open Subtitles | لدي صالة رياضية في منزلي، |
| Jimnastik salonu bile var... | Open Subtitles | يوجد فيها صالة رياضية.. |