| Tabii ki var. Birileri bizi yarattı ve bu yaratanın ismi Oyuncak yapıcı. | Open Subtitles | انه موجود بالتأكيد ، لقد صنعنا أحدهم و اسمه صانع الألعاب |
| Oyuncak yapıcı bu tepenin ardında olmalı. | Open Subtitles | يجب ان يكون صانع الألعاب وراء هذا الحاجز |
| Seni iyi bir Oyun kurucu yapacak kadar iyi miyim onu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | لم أعتقد بأننى مدرب جيد كفاية لأننى لم الاعبك فى مركز صانع الألعاب |
| Oyun kurucu ve yetenek avcısı. | Open Subtitles | صانع الألعاب.. والمهاجم |
| Oyuncak yapıcıyı görmeye gittiler. | Open Subtitles | ذهبوا لرؤية صانع الألعاب |
| Peki Oyuncak yapıcıyı nasıl bulacağız? | Open Subtitles | و كيف نجد صانع الألعاب ؟ |
| Arkadaşım Çöpçatan Harry'e. | Open Subtitles | لصديقي هاري. صانع الألعاب. |
| Ve bende bu etiket var "Oyuncak yapıcı". Bende de bir tane var. | Open Subtitles | عندي هذا الملصق ،مكتوب عليه "صانع الألعاب" |
| Ah, tabii ki, Oyuncak yapıcı. | Open Subtitles | آه أكيد ، صانع الألعاب |
| Duydun mu? Oyuncak yapıcı! | Open Subtitles | سمعت هذا ، صانع الألعاب! |
| Winston Bishop, Oyun kurucu. | Open Subtitles | (وينستون بيشوب) صانع الألعاب |
| Çöpçatan. | Open Subtitles | صانع الألعاب. |