| Daha çok sabırlı problem çözücülere ihtiyacımız var. Teşekkürler. | TED | إننا نحتاج لمن يقومون بحل المسائل والمشكلات بشكل أكثر صبرًا. شكرًا لكم. |
| Kusura bakmayın ama yargıç oldukça sabırlı davranıyor, genç bayan. | Open Subtitles | عفوًا ولكنني أرى أن سيادته قد صبر صبرًا عظيمًا أيتها الشابة |
| Sabır. | Open Subtitles | صبرًا |
| Sabır. | Open Subtitles | صبرًا جميلًا. |
| Bunu görmek için bekleyemem. | Open Subtitles | لا أطيق صبرًا لأراه. |
| - Bu yeri kontrol etmek için bekleyemem. | Open Subtitles | -لا أطيق صبرًا حتّى أتفقد هذا المكان . |
| Bütün saygımla, Başkomiser sorguya çekilmeye sabrım yok. | Open Subtitles | الآن، مع كل إحتراماتي يا رئيس لا أملك صبرًا ليعاد استجوابي |
| Gerçi ben çabucak sıkılırım. O daha sabırlı. | Open Subtitles | حسنٌ، أنّي أملّ أسرع بكثير، إلّا أنّه أكثر صبرًا. |
| Sana büyü öğretmesi için başkasını buluruz. Biraz daha sabırlı ve az kokulu bir tütsüsü olan birini. | Open Subtitles | سنجد شخصًا آخر يعلّمك السحر، شخص أكثر صبرًا وأقل بخورًا كريهًا. |
| Onu sabah yakalayın. Daha sabırlı olacaktır. | Open Subtitles | قابليه بالصباح سيكون أكثر صبرًا |
| Tanzanya'daki Grumeti Nehrinde gezegenin en sabırlı yırtıcısı yaşamakta. | Open Subtitles | "في نهر "غروميتي" في "تنزانيا يعيش أشدّ مفترسي العالم صبرًا |
| Kadın, sabırlı ol ve beni affet. | Open Subtitles | صبرًا أيتها السيدة، واسمحي لي |
| Sabır, Stefan. | Open Subtitles | صبرًا يا (ستيفان). |
| Öğrenmeni bekleyemem. | Open Subtitles | -لا اطيق صبرًا حتى تعرف |
| Güzel. Fazla bekleyemem. | Open Subtitles | -يا للبشرى، لا أطيق صبرًا . |
| Benimde sabrım bir yere kadar | Open Subtitles | سيؤثر هذا حتى على أكثر الرجال صبرًا. أليس كذلك؟ |
| Bir gün harika bir itfaiyeci olacak belki, ancak buna sabrım yetmeyecek. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} ربما ستكون اطفائية رائعة في يوم ما {\pos(192,220)} لكن سيتطلب الأمر صبرًا أكثر مما لدي |