| Şimdi kaktüs altında uyuyan halimi yapın! BU IRKÇILIK. Oğlunuzu teslim edin. | Open Subtitles | والآن إرسموا لي شكلاً و أنا مُستلقياً تحت شجرة صبّار. سلّمنا ولدك. |
| Bir dallı bir kaktüs, ama o toprakta değil. | Open Subtitles | هو a صبّار وحيد الذراع، لَكنَّه لَيسَ في الأرضِ. |
| Aynı saadet zinciri gibi ama bağışıklığı arttıran kaktüs suyu yerine mahkûmları kullanıyorlar. | Open Subtitles | انه مثل مخطط هرمي، لكنّهم ... يستعملونالسجناءبدل عصير صبّار لتعزيز المناعة |
| Vampir mürekkep balığının kendi ışığı vardır. | Open Subtitles | سمك صبّار مصّاصَ الدماء لَها الأضويةُ منها خاصةُ. |
| Arizona çölünde bir uzman yaşar, saguaro kaktüsü. | Open Subtitles | في صحراء أريزونا يعيش سيّد ، وهو صبّار الساجوارو |
| Her kapsülde 100 küçük kalamar var. | Open Subtitles | كُلّ كبسولة تَحتوي على مائة سمك صبّار صغير جداً. |
| Zamanını Arizona kaktüsünün gölgesinin altında çakıl taşlarıyla hiç bitmeyen sayma oyunları oynayarak geçirirdi. | Open Subtitles | تحت ظل صبّار طبيعة أريزونا، قضّت الوقت تلعب ألعاب عدٍّ لا تُحصى مع حصاها. |
| Ne görüyorsun? Tek dalı olan bir kaktüs. | Open Subtitles | أي صبّار وحيد الذراع. |
| "kaktüs... mayonez... yumurta... | Open Subtitles | "صبّار... المايونيز... البيض... |
| Julia bana bir kaktüs gönderdi. | Open Subtitles | جوليا أرسلتْني a صبّار. |
| kaktüs. | Open Subtitles | صبّار. |
| Bu bir kaktüs. | Open Subtitles | إنّه صبّار |
| Ve bu da bir kaktüs işte. | Open Subtitles | وهذا صبّار. |
| kaktüs. | Open Subtitles | صبّار . |
| kaktüs! | Open Subtitles | صبّار! |
| Bir kaktüs. | Open Subtitles | -إنّه صبّار . |
| Yaşayan en yakın akrabaları, evrim sürecinde kabuklarını kaybetmiş olan mürekkep balığı ve ahtapottur. | Open Subtitles | هو أقرباءُ حيُّ أقربُ سمكَ صبّار وأخطبوطَ الذي، على الوقتِ التطوّريِ، لَهُ كلاهما فَقدَ قذائفَهم |
| Şafak yaklaşırken mürekkep balıkları, balıklar ve planktonlar derine dönerek karanlığa sığınıyor. | Open Subtitles | بينما فجر يَقتربُ، سمك صبّار وسمك وplankton تراجعْ فَنازِلاً، للإلتِجاء في الظلامِ. |
| Cehennemden gelen vampir mürekkep balığı. | Open Subtitles | سمك صبّار مصّاصَ الدماء من الجحيم. |
| Bir pusula kaktüsü bulmamız gerek. | Open Subtitles | ما يُدعى صبّار البوصلة |
| Hey, baksana. Hiç saguaro kaktüsü gördün mü? | Open Subtitles | تعرفين صبّار "ساغوارو" |
| 2 şişe soju, kurutulmuş kalamar, kurutulmuş balık. | Open Subtitles | قنينتي سوجو، وواحد سمك صبّار مجفف |
| Türk Kafası kaktüsünün kökleri birkaç metreyi bulur. | Open Subtitles | بينما صبّار رأس التركي لَهُ جذورُ عِدّة بِطولِ أمتارٍ |