| Uygarlıkları bir çöl bitkisi tarafından çizilen değerli bir maddenin ticareti üzerine kurulmuştu. | Open Subtitles | و كانت حضارتهم قد بنيت على تجارة مادة ثمينة تستخرج من نبات صحراوي |
| 15 dakika önce, çöl bölgesinde devasa bir fizyonik etkinlik tespit edildi. | Open Subtitles | تم إكتشاف نشاط خارق هائل قبل 15 دقيقة... مركز في موقع صحراوي... |
| Kurbanımızın çöl Kartalı ile vurulduğunu ve Blum'da da o silahtan olduğunu biliyordunuz. | Open Subtitles | تعلم أن ضحيتنا قتل بنسر صحراوي وذلك الـ " بلوم " لديه واحد |
| Sıcak bir günde bir çöl yolunun üzerinde dalgalanan bir görüntüden daha gerçek değil. | Open Subtitles | ليست أكثر حقيقية من صورة خافتة تتأرجح على مسافة على طريق صحراوي في يوم حار |
| Gelişmemiş bir Thomson ceylanı su içiyor. 4 metre boyundaki timsahtan veya Afrika çöl timsahından habersiz. | Open Subtitles | غزال غير ناضج يرتشف غير مدرك لما يقترب منه تمساح طوله اربعة عشر قدم تمساح صحراوي أفريقي |
| O sehir adi degil. Misir mitolojisinde bir çöl kusuydu. | Open Subtitles | ألفينكس" طائر صحراوي من الأساطير المصرية" |
| Los Angeles bir çöl vilayetidir. | Open Subtitles | لوس أنجليس مجتمع صحراوي. |
| Güzel bir çöl manzarası. | Open Subtitles | منظر صحراوي جميل |