| Bu doğru değil! Üç gözü vardı, üç eli değil. | Open Subtitles | هذا ليس صحيح, إنه لديه عين ثالثه ليس يدا ثالثه |
| Evrim bize bunu söylüyor. Ve bu doğru. | TED | هذا ما تخبرنا به نظرية التطور. و هذا صحيح, إنه حقاً لا يُصدق. |
| Bu doğru, o bu yüzden benden intikam alıyor fakat bu benim hatamdı. | Open Subtitles | صحيح .. إنه يعاقبني بقسوة إلى حد ما لكن ذلك كان خطأي |
| Bu doğru, o bu yüzden benden intikam alıyor fakat bu benim hatamdı. | Open Subtitles | صحيح .. إنه يعاقبني بقسوة إلى حد ما لكن ذلك كان خطأي |
| doğru, hepsi önemli. Hepsi sınavda çıkabilir. | Open Subtitles | .صحيح, إنه مهم جدا يمكن أن يكون كل الأختبار |
| doğru. Sosyeteye takdim sezonu. | Open Subtitles | هذا صحيح إنه موسم الديبيوتونت وبما أننا هنا قد حصلت بعض التغيرات |
| Protestoda ölen madencilerin ailelerine 100 sterlin ödediği doğru mu? | Open Subtitles | هل صحيح إنه دفع مائة جنيهاً لأسر عمال المنجم الذين ماتوا؟ |
| doğru, bugün senin doğum günün. Bugünün senin doğum günün olduğundan haberim yoktu. | Open Subtitles | صحيح إنه عيد ميلادك لم أكن أعلم أبدا أنه عيد ميلادك |
| Bu doğru, o, kıçında büyük bir ağrı. | Open Subtitles | أجل، حسناً، هذا صحيح إنه ألم كبير في المؤخرة |
| Bu doğru. Onlar bizim denediğimiz yeni bir Kanada programı. | Open Subtitles | ها صحيح, إنه مسلسل كندي مثير نحاول عرضه. |
| Bu doğru, arada sırada başını derde sokuyor. | Open Subtitles | هذا صحيح إنه يتورط في المشاكل من حين لآخر |
| doğru ya. Eskiden seninkinin olduğu Kupa Vitrininde. Şimdi bitti. | Open Subtitles | اوه صحيح إنه بصندوق الدروع حيث اعتاد درعك ان يكون فيه .والآن قد انتهيت |
| doğru. Şu an alıkonuluyor gibi bir şey. | Open Subtitles | أوه ، صحيح إنه نوعا ما معتقل في هذه اللحظه |
| Evet, bu doğru. Evde seni konuşmadan duramıyor. | Open Subtitles | .نعم، هذا صحيح . إنه لا يكف عن الحديث عنك في المنزل |
| Dine... Evet, doğru. Dine bağlılığıyla ünlü. | Open Subtitles | نعم , هذا صحيح إنه مشهور بتقواه |
| Bu işi doğru yaparsak... bununla hep gurur duyarız. | Open Subtitles | ... لو نفذنا ذلك بشكل صحيح إنه شيء يمكننا دائما أن نفتخر به ... |
| Bu doğru, eğer beklersek, olay daha da kötüye gidecek. | Open Subtitles | صحيح إنه لو انتظرنا سيزداد الوضع سوءاً |
| doğru. Otozomal baskın kalıtım. | Open Subtitles | هذا صحيح إنه كروموسوم غير جنسي سائد |
| Zaman doğru Şu an gündüz,gece değil | Open Subtitles | الوقت صحيح إنه النهار ، ليس الليل |
| Bu doğru değil. Sadece geçici bir süreliğine yerinden çıktı. | Open Subtitles | هذا ليس صحيح إنه ليس فى مكانه مؤقتاً |