| O yüzden doğru veya yanlış bir şey yoktur bu hayatta yaptıklarınızda. | TED | وبالتالي ليس هناك صح أو خطأ فيما يفعلونه في حياتهم | 
| Sonra sen de doğru veya yanlışın olmadığını, sadece anlık bir şey olduğunu söyleyeceksin. | Open Subtitles | و ثم أنت تخبرني بأنه لا يوجد صح أو خطأ فقط اللحظة تقرر ذلك | 
| Burada doğru veya yanlış cevap diye bir şey yok. Tamam mı, Chuck? | Open Subtitles | ليس هناك صح أو خطأ هنا اتفقنا يا تشك؟ | 
| Biliyor musunuz, burada doğru veya yanlış yok. | Open Subtitles | أتعريفين لا يوجد صح أو خطأ هنا | 
| Hayır, siyah beyaz değil, Ritter. Doğru ve yanlış! - Bak, işte! | Open Subtitles | كلا ، لا أرى ذلك بالأبيض والأسود بل صح أو خطأ | 
| Bence bu konuda Doğru ve yanlış yok. | Open Subtitles | لا أدري إن كان صح أو خطأ عندما يتعلق الأمر بذلك | 
| Ne zaman "Benim ülkem, doğru veya yanlış" kavramı değişerek "Sik bunu" oldu? | Open Subtitles | متى أصبحت "دولتي صح أو خطا"َ تتحول إلى "تبا لهذا"؟ | 
| Günün sonunda, doğru veya yanlış... | Open Subtitles | في نهاية اليوم , صح أو خطاء, | 
| Ortada bir konu bu. Ortada diye bir şey yoktur. Doğru ve yanlış vardır. | Open Subtitles | مامن شيء يدعى بالبينّي إما أنه يكون صح أو خطأ | 
| Öğrenme sürecinde Doğru ve yanlış yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك صح أو خطأ في التعلم |