| Çok ilginç görünüyor, ama daha önce gümüş meteor taşı hiç görmedim. | Open Subtitles | ذلك يبدو مثيراً جداً، لكني لم أرى صخرة نيزك فضية من قبل |
| Herkes Barış Kayası'na gelince yakalanacak pek çok koku oluyor. | Open Subtitles | الجميع يحتشدون حول صخرة السلام، والكثير من الروائح بحاجة للتمييز. |
| Hangi taşın altında ise bir an evvel bulsanız iyi olur ve onu buraya getirin. | Open Subtitles | حسنا من الأفضل أن تعرف هو تحت أي صخرة ووتركلاها |
| Ayers Rock (Sör Henry Ayers Kayası) Uluru Doğal Parkı, AVUSTRALYA | Open Subtitles | صخرة ايرز: حديقة أولورو الوطنية أستراليا |
| Eğer bu bir porno film olsaydı, bir kayaya oturmuş sohbet etmezdik. | Open Subtitles | إذا كان هذا فلم إباحي, لن نكون جالسين على صخرة نجري محادثة. |
| Şimdi. Ölmeden önce, attığın her taşı ve söylediğin her şeyi düşünmeni istiyorum. | Open Subtitles | قبل مُوتُك،أُريدُك أَنْ تَفكر حول كُلّ صخرة رَميتها |
| Sülfürik asit çeşitleri, jelleşmiş yüzey taşı ve magma katmanın püskürttüğü volkanik gaz. | Open Subtitles | طبقات من حامض الكبريتيك صخرة سطحية لزجة وإكليل يبدو وكأنه خرج من غرفة صهر إليك خمسة دولارات |
| Kanzi'nin Kayası Gona, Etiyopya'dan geliyor ve bizim Afrikalı atalarımız tarafından iki buçuk milyon yıl önce kullanılanla bire bir aynı. | TED | صخرة كانزي من جونا، أثيوبيا ومشابهة تماما للتي كان يستخدمها أجدادنا الأفارقة منذ مليونين ونصف من الأعوام. |
| "Şeytan Kayası'ndaki Fingertrunk Ağacı, ...kuzey - kuzeydoğu yönünü işaret ediyor." | Open Subtitles | الاتجاه نحو الشجرة الصماء بالقرب من صخرة الشيطان ثم الاتجاه نحو الشمال والشمال الشرقي |
| Bir taşın üzerine düştüm. Göründüğü kadar kötü değil. | Open Subtitles | لقد وقعت على صخرة إنها ليست بالسوء الذى تبدو عليه |
| Yiyecekler taşın üstüne sonra yuvaya. Şimdi gidelim! | Open Subtitles | الطعام الي صخرة القربان واذهبوا الي جحوركم |
| Plymouth Rock'da o zamanlar rodeo yapıyorlardı. | Open Subtitles | هذا هو عندما كان أن سوق للماشية كبيرة في صخرة بليموث. |
| Bütün Rock'n roll müziğinin kökeni blues ve kölelerin müziğidir. | Open Subtitles | أصل كل صخرة 'ن لفة هو في موسيقى البلوز والموسيقى من العبيد. |
| kayaya tutunuyorlar ve hatta kaya yüzeyinden bakteri kazıyorlar. | TED | انهم يتشبثون على وجه صخرة والواقع إنها تكشط البكتيريا الموجودة في واجهة الصخور. |
| Bununla çok küçük bir kayaya tekme atarak çok büyük bir tepeden düşürmeyi başardım ki bu, kendimi tam ortasında yuvarlanırken bulduğum bir çığa dönüştü. | TED | وبفعل هذا، تمكنت من ركل صخرة صغيرة من تل كبير جداً الذي تحول إلى انهيار جليدي وأنا بمنتصفه. |
| O, kayanın çatlakları arasında donup... kayayı parçalayan su gibiydi. | Open Subtitles | لقد كانت كالماء المتجمد على صخرة . والمتشقق الى أجزاء |
| Sonra babam onu bir kayayla öldürüp beni dedenizle takasta kullandı. | Open Subtitles | وبعد ذلك حطمه أبي باستخدام صخرة وباعني لجدكم |
| Sabah ilk işimiz gitmene izin vereceğiz boynunda "gideceğin yere daha hızlı yüz" diyen bir taşla. | Open Subtitles | سوف نتركك في الصباح. اما الان سوف نضع صخرة على رقبتك لتساعدك لتبلغ وجهتك. |
| Abu Simbel'de parçalara bölünen Büyük Ramses'in dev heykelinin en geniş şekilleri halen daima sağlam kayadan yontuluyordu. | Open Subtitles | التمثال الضخم لرمسيس الاكبر الكائن بمعبد أبي سمبل بأشكاله العظيمة التى تم نحتها فى صخرة واحدة بصورة فريدة |
| İnsan ırkı bir şekilde savrulacak nefes alabileceği bir kaya parçası bulmaya uğraşacak. | Open Subtitles | الجنس البشري سيصبح ضالّ. بحاجة الماسة إلى صخرة يتشبث بها بينما يحبس إنفاسه. |
| Dün Öpüşme Kayalığı'nda istediği gibi? | Open Subtitles | مثلما ارادت ان تقابلك عند صخرة التقبيل البارحة |
| Kalbimde sanki bir tuğla var. | Open Subtitles | بضغط كبير، و كأنه ثمة صخرة تضغط على قلبي |
| Bir mağarayı çoğunuz katı bir taştan oluşan bir tünel olarak düşünür ve aslında, bu birçok mağara böyledir. | TED | عند تفكيرك في كهف، تتخيّل في الغالب نفقا يمتدّ عبر صخرة صلبة، و في الواقع معظم الكهوف هي كذلك بالفعل. |
| Eğer ellerimi tüm kayaların altına sokmam gerekse bile yalnız ölmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | حسناً , لو اضطررت للبحث تحت كل صخرة فلن أدعك تموت حزيناُ ووحيداً. |
| Görünüşe göre gücüde bir meteor taşından alıyor. | Open Subtitles | ويبدو أن مصدر طاقته من قطعة من صخرة نيزك |