| Bir yıl oldu. Basın da arkadaşlığınızın bittiğini biliyor. Bitmedi Kasper. | Open Subtitles | مضى على الخبر سنة والكل يعرف ان صداقتكم انتهت |
| Haklı olduğumu ve arkadaşlığınızın ancak durumların bir sonucu olarak oluşabileceğini kanıtlamak istedim. | Open Subtitles | حسنا، أردت أن أثبت لك بأنني كنت على حق, بأن صداقتكم كانت محض نتيجة للضروف. |
| Arkadaşlığınız, senin akıl sağlığını korumana yardımcı olmadı mı sence, | Open Subtitles | ألا تفكرين بأن صداقتكم قد تكون أبقت على سلامتكِ؟ |
| - Zavallı Arkadaşlığınız benim gücüme karşı koyamaz. | Open Subtitles | إن صداقتكم التافهة لا تقارن مع قوتي |
| George, aptal bir davanın arkadaşlığınızı mahvetmesine izin veremezsin, beraber golf oynuyorsunuz. | Open Subtitles | أوه، جورج، أنت لا تَستطيع أن تدع قضية صَغيرة سخيفة تخرب صداقتكم أنتما الإثنان رفاق في الغولف! |
| Şu andan itibaren dövüşürken dostluğunuzu bir tarafa bırakacaksınız. | Open Subtitles | من الآن فصاعدا، عندما تقاتلان ضعا صداقتكم جانبا |
| Arkadaşlığınızdan büyük yarar sağlayan biriyim. | Open Subtitles | أنا شخصٌ استفاد كثيرا من صداقتكم |
| O gerçekten arkadaşlığınızın gerçek olduğuna inanmıştı. | Open Subtitles | لقد صدقت أن صداقتكم كانت حقيقيه |
| Arkadaşlığınız baş belası olmaya devam ediyor mu? | Open Subtitles | صداقتكم تستمر بتقديم مصدر للإزعاج؟ |
| Sizin arkadaşlığınızı her zaman kıskanmıştım. | Open Subtitles | انا كنت نوعا ما غيرانه من صداقتكم |
| Sanırım arkadaşlığınızı mahvettim. | Open Subtitles | أعتقدُ أنني دمرتُ صداقتكم |
| arkadaşlığınızı devam ettirmen şart oldu. | Open Subtitles | حفظة على صداقتكم . |
| Bana dostluğunuzu verdiniz. | Open Subtitles | اعطيتموني صداقتكم |
| Ve bu dostluğunuzu mahveder. | Open Subtitles | . سيفسد صداقتكم |
| Arkadaşlığınızdan büyük yarar sağlayan biriyim. | Open Subtitles | أنا شخصٌ استفاد كثيرا من صداقتكم |