"صدرِه" - Translation from Arabic to Turkish

• göğsüne
• göğsünden
• göğsündeki

Kurbanı kontrol altına alınca, kolunuzu onun diğer kolunun altından... göğsüne dolayın.
الآن، عندما تسيطر على الضحيّةِ تزحلق ذراعَكَ عبر صدرِه... تحت ذراعِه المعاكسِ.

Kurbanı kontrol altına alınca, kolunuzu onun diğer kolunun altından göğsüne dolayın.
الآن، عندما تسيطر على الضحيّةِ تزحلق ذراعَكَ عبر صدرِه... تحت ذراعِه المعاكسِ.

göğsüne bir binayı ikiye ayıracak kadar dinamit bağlı.
حَصلَ على الديناميتِ الكافيِ رَبطَ إلى صدرِه لنَفْخ بناية مناصفةً. الآن، ماذا تعمل؟

Ensesinden girmiş, ...sonra ciğeri delip aorta çarparak göğsünden çıkmış.
ثمّ مزّقَ خلال رئتِه ضَربتْ شريان أبهر قبل تَرْك صدرِه.

Ciğeri genişlesin diye göğsünden biraz sıvı çekeceğim.
سأسحب بعض السؤائل مِن صدرِه لكي تتوسَع رئتاه

Sadece bulduğun bağlanma izi... ve göğsündeki küçük ve oval biçimli eziklik.
فقط الرباط بالتأكيد وَجدَ و a إنطباع بيضوي صغير جداً على صدرِه.

göğsündeki ve boynundaki tere gelen hafif rüzgârı hissedebiliyordu.
النسيم المنقول بحرا يقبل ببرودة العرق الذي على صدرِه ورقبتِه.

Ucunu çıkartacaksın, sanki kalbini dinlermiş gibi, göğsüne tutacaksın.
أنت سَتُزيلُ العازل منه، ضعه على صدرِه لفحص قلبِه،

Ucunu çıkartacaksın, sanki kalbini dinlermiş gibi, göğsüne tutacaksın.
أنت سَتُزيلُ العازل منه، ضعه على صدرِه.. لفحص قلبِه،

Tuniğini parçaladı ve hevesli dudaklarını onun çıplak, güçlü göğsüne yapıştırdı.
... مزّقَسترتُهمنفصلاًو... ... دفعةشفاههاالمتلهّفةضدّ أوتار صدرِه السافرِ.

Tim McManus göğsünden vurulmuş.
أُطلقَ على تيم ماكمانوس في صدرِه

göğsünden bir mermi çıkardım.
تَعافيتُ a رصاصة مِنْ صدرِه.

Çavuş Jack Day, göğsündeki tek bıçak yarası dışında sapasağlammış!
العريف jack يوم كَانَ في الشرطِ الأعلى ماعدا جرحِ الطعنة الوحيدِ إلى صدرِه.