"صديقاً قديماً" - Translation from Arabic to Turkish

• Eski bir dostu
• eski bir dostuma
• Eski bir arkadaşımı
• Eski bir dostumu
• eski bir arkadaşı
• eski bir arkadaşa

Yeni göreviniz Eski bir dostu hak ediyor.
موقعك الجديد يستلزم لك صديقاً قديماً

Benimle aynı kadın için rekabet eden Eski bir dostu ölüme terk edip terk etmeyeceğimi görmek istedi.
أراد أنْ يرى إنْ كنتُ سأترك صديقاً قديماً يموت... حتّى لو أنّ هذا الصديق ينافس على الامرأة ذاتها مثلي

Ama, eski bir dostuma rastladım ve bu sayede bütün kapılar açıldı.
لكن , لقد إلتقيت صديقاً قديماً أعرفه , و قد ساعدني كثيراً

Yakında hepsini kaybedeceksin. Önce veda etmekten nefret eden Eski bir arkadaşımı getirmek istiyorum.
قريباً تفقدهم كلهم و لكنى ارجع صديقاً قديماً يكره قول وداعاً

Eski bir dostumu ziyarete geldim.
أتيت لأزور صديقاً قديماً

- eski bir arkadaşı görmeye. Konuyu değiştirebilir miyiz lütfen?
لأزور صديقاً قديماً أيمكننا أن نغير الموضوع من فضلك؟

eski bir arkadaşa böyle mi davranıyorsun?
هل هكذا تعامل صديقاً قديماً ؟

Eski bir dostu ziyaret ediyorumdur belki.
حسناً ربما أنا أزور صديقاً قديماً

Eski bir dostu incitiyorsun.
أوجعت صديقاً قديماً

O babamın Eski bir dostu.
إنه صديقاً قديماً لوالدي

eski bir dostuma gideceğim. Sağolun ama gitmeliyim.
يجب على أن اقابل صديقاً قديماً شكراً على كل حال ولكن يجب أن أسرع

eski bir dostuma iyilikte bulunmak için buradayım.
أتيت لأسدي صديقاً قديماً صنيغاً. واسمي "جاك".

Sadece eski bir dostuma veda ediyordum.
كنت أودّع صديقاً قديماً.

Eski bir arkadaşımı ziyaret edeyim dedim.
اعتقدت أنني ازور صديقاً قديماً

Eski bir arkadaşımı gördüm.
رأيت صديقاً قديماً للتو

Eski bir dostumu ziyaret ediyorum.
أتيت لأزور صديقاً قديماً

Muhtemelen eski bir arkadaşı.
ربما كان صديقاً قديماً

Evet, eski bir arkadaşa rastladım.
رأيت صديقاً قديماً