| Katılıp iyice bir bakması için bir dost gönderdim. | Open Subtitles | لقد أرسلت صديقةً لتنضم لهم وتأخذ نظرة عن قرب |
| Camelot senin türüne karşı dost canlısı değildir. | Open Subtitles | كاميلوت ليست صديقةً لنا |
| Malta yabancılarla dost olunabilecek bir yerdi, umarım yine öyle olur. | Open Subtitles | لقد كانت (مالطا) من قبل صديقةً للغرباء. ادعوا من الله ان تعود كذلك. |
| Seksi sarışın bir kız arkadaşım, ...bir dolap dolusu özel tasarım kıyafetim ve sahilde bir evim var. | Open Subtitles | أملكُ صديقةً شقراء مثيرةً، خزانة مليئة بالملابس الفاخرة، ومنزل شاطئيٌّ. |
| Komikti. Ama aslında bir kız arkadaşım var. | Open Subtitles | هذا مسلٍّ، ولكن في الحقيقة أملكُ صديقةً. |
| Hayır, ama harika bir kız arkadaşım var. | Open Subtitles | كلاّ، ولكن أملكُ صديقةً رائعةً{\pos(190,210)}. |
| Bizimle dost olabilmek için yalvardı mı? | Open Subtitles | هل ترجّت أن تصبح صديقةً لنا ؟ |
| Evet, Kandi ama sana söylediğim gibi bir kız arkadaşım var. | Open Subtitles | حسناً إذاً يا (كاندي)، ولكنني أخبرتكِ، أنا أملكُ صديقةً. و... |