Burada bir avukat olmalıydı ama benim avukatım Onun en yakın arkadaşı. | Open Subtitles | ...كان يجب أن يأتى المحامى الخاص بى و لكن و لكنه صديقه العزيز |
Sevgili kız kardeşim, kralı en yakın arkadaşı Ned'i hapse atmak için nasıl ikna etti acaba? | Open Subtitles | كيف إستطاعت إختي الجميلة إقناع الملك بسجن صديقه العزيز (نيد)؟ |
Eğer en yakın arkadaşı, tüm ilişkilerini sabote ediyorsa, Max'in bunu bilmeye hakkı yok mu sence de? | Open Subtitles | أعني ، إذا كان صديقه العزيز يحاول بشدّة أن يفسد كل علاقاته ألا تظنين أن (ماكس) يستحق أن يعرف ؟ |
İyi dostuna nazik davranıldığını da bilmek isteyeceğine eminim. | Open Subtitles | ما زلت واثقاً بأنه يود أن يعلم بأن صديقه العزيز عومل بإحسان |
-Pekala. Bir Minnesota manda köy sahibi, onun en iyi arkadaşı olduğuma karar vermiş, ve beni rahat bırakmıyor. | Open Subtitles | حسناّ شاب ما انتقلى من مدينه مينيسوتا قرر اني هو صديقه العزيز و لن يتركني و شأني |
En yakın arkadaşını sırtından bıçaklayacak biriyim. | Open Subtitles | الشخص الذي يطعن صديقه العزيز في ظهره. |
Sherlock'un baskı noktası en yakın arkadaşı John Watson. | Open Subtitles | (نقطة ضغط (شارلوك) كانت صديقه العزيز (جون |
İyi dostuna nazik davranıldığını da bilmek isteyeceğine eminim. | Open Subtitles | ما زلت واثقاً بأنه يود أن يعلم بأن صديقه العزيز عومل بإحسان |
Ve benden faydalanınca, onun en iyi arkadaşı oldun. | Open Subtitles | بعد ذلك تخذلني وتكون صديقه العزيز |
en iyi arkadaşı ölmüştü. | Open Subtitles | رحل صديقه العزيز |
Sebebi de, en iyi arkadaşı Chuck | Open Subtitles | كل ذلك بسبب صديقه العزيز (تشاك) |
En yakın arkadaşını sırtından bıçaklayacak biriyim. | Open Subtitles | الشخص الذي يطعن صديقه العزيز في ظهره. |