| Lordum, itiraz etmek zorundayım. Saygın dostum tanığın ağzına kendi sözlerini yerleştiriyor. | Open Subtitles | سيدى ، اٍننى أعترض ، اٍن صديقى يضع الكلمات على فم الشاهد |
| - dostum, umarım doğru olan şeyi yapıyorsundur. - Nerede? | Open Subtitles | حسنا, صديقى, امل ان ما تفعله هو الصحيح اين هي؟ |
| O en iyi dostum. Bu korkunç. Onu incitecek, biliyorum. | Open Subtitles | فهو افضل صديقى هذا فظيع سيؤلمه و انا اعلم ذلك |
| Şeyh Ali İbrahim arkadaşım ve büyük emir, Muhammed el-Hayır, beklenen gerçek Mehdi olarak beni tanıdığını kabul etti. | Open Subtitles | الشيخ على ابراهيم قد استحث من قبل صديقى الامير العظيم محمد الخير ان يعترف بى كالمنتظر ، المهدى الحقيقى |
| arkadaşım bu işin altından kalkıp kalkamayacağını hemen öğrenmek istiyor. | Open Subtitles | صديقى يريد أن يعرف بسرعة إن كنت تستطيع حل مشكلته |
| ahbap, senin bir kiz arkadasin var. Zaten buz tutmus. | Open Subtitles | يا صديقى لقد اصبح لك صديقة الامر المستحيل حدث فعل |
| Evet, oda zamanla geçecek, küçük dostum... sadece zamanı gelince. | Open Subtitles | حسنآ,ذلك الأمر ستتعود عليه يا صديقى الصغير000 فقط بمرور الوقت |
| Vazgeç bu işten. Tek çıkış burası. Başka kaçış yolun yok dostum. | Open Subtitles | استسلم الان هذا هو المخرج الوحيد ليس هناك طريق للخروج يا صديقى |
| Zor bir durumdu ve sen paniğe kapılmadın. Gerçek bir cesaret sergiledin dostum. | Open Subtitles | الأمور كانت صعبة و أنت لم تخف أنت يا صديقى أظهرت شجاعة حقيقية |
| Üzgünüm ihtiyar dostum, öyle görünüyor ki şişko adamın pisliğini temizlemek sana kaldı. | Open Subtitles | آسف يا صديقى القديم ولكن يبدوا أنك عالق 000 فى قضية الرجل البدين |
| Roy O'Bannon'ın bir ortağı olamaz dostum. Roy O'Bannon öldü. | Open Subtitles | روى أوبانون ليس لديه شريك يا صديقى روى أوبانون مات |
| Bak, dostum, örnek topluyoruz ve enkazı inceliyoruz... yani bir numara al, sıraya gir ve yarın raporu sana yollayalım. | Open Subtitles | انظر يا صديقى نحن نجمع العينات ونحلّل الحطام لذا فلتحصل على رقم وانتظر فى الصف ونحن سيكون عندنا التقرير غدا |
| Meziyetlerin, sen daha onlarla karşı karşıya gelmeden düşmanların tarafından bilinecek, dostum! | Open Subtitles | شيمتك ستكون معلومة لدى أعدائك وتسبقك قبل أن تلتقى بهم يا صديقى |
| Affedersiniz. Bayan Bennet, sizi arkadaşım Bay Darcy ile tanıştırayım. | Open Subtitles | أه, أرجو المعذرة ياسيدة بنيت أقدم لك السيد دارسى صديقى |
| Yemekleri arkadaşım Max pişiriyor ve dünyadaki en kötü aşçı olarak bilinir. | Open Subtitles | صديقى ماكس يطْبخ، وهو يصر على ان يكون أسوأ طباخ فى العالم |
| arkadaşım böyle güzel şeyleri çok sever, kendini kontrol edemez. | Open Subtitles | صديقى يحب الأشياء الجميله جداً لا يستطيع السيطره على نفسه |
| - Benim tanrım halkı için savaşır. - Yanlışsın, arkadaşım. | Open Subtitles | إلاهى سيقاتل من اجل شعبه أنت على خطأ , صديقى |
| Haydi ahbap. Sekiz yıl bayağı uzun bir süre. Velma'yı hatırlamıyorlar. | Open Subtitles | هيا يا صديقى, ان ثمانى سنوات فترة طويلة, وهم لا يتذكرون فيلما |
| Artık ipler küçük arkadaşımın elinde değil, o yüzden gitsen iyi olacak. | Open Subtitles | نعم, لكن صديقى ليس المسؤول عن البيت ولهذا يجب عليكى انت تذهبى |
| arkadaşımı seviyorum, gerekirse yalan söylerim. | Open Subtitles | اٍننى أحب صديقى بدرجة كافية تجعلنى أكذب لأجله |
| adamım, bu süper bir fikir. | Open Subtitles | هذه فكرة رائعة يا صديقى بهذه الطريقة سنتمكن من الترحيب بهيزر |
| Kaçta kaldığımı unutturdun. Homer, biran bitmiş gibi görünüyor dostum. Bir adam, bir kadınla sadece arkadaş olabilir mi? | Open Subtitles | جعلتونى أنسى العد هومر يبدوا أن البيرة نفذت عندك يا صديقى رائع , أيمكن لرجل أن يكون صديق فقط |
| Önce bir arkadaşımla konuşmam lazım, ama sana burada koruma sağlayabilirim. | Open Subtitles | سأتحدث إلى صديقى اولاً لكن يمكننى الحصول على حماية لك هنا |
| Babası arkadaşımdı. Biri onu senin gibilerden korumalı. | Open Subtitles | والدها كان صديقى يجب ان يحميها احدهم من امثالك |
| Ne senin ne de başka birinin söyledikleri beni arkadaşıma düşman edemez. | Open Subtitles | و مهما كان ما تقوله لن يجعلنى أنقلب على صديقى |
| - Horace, oğlum. Yeğenim Lady Sidwich. - Nasılsınız? | Open Subtitles | هذه يا صديقى ، ابنة أخى الليدى سيدويتش اهلا و سهلا |
| Teşekkürler kanka! Sen de süpersin! | Open Subtitles | شكراً يا صديقى أنت الأفضل على الإطلاق |
| Monasır'lı Şeik Ali İbrahim. Allah önünde arkadaşımsın. | Open Subtitles | الشيخ على ابراهيم من شعي المناصر صديقى امام الرب |
| Sana işaret edene kadar burada kal. Ben hazırlanıp çıkıyorum ortak. | Open Subtitles | إنتظر هنا حتى أعطيك إشارة سأذهب الآن , يا صديقى |
| sevgilim beni terk etti ve kimsenin benimle konuşmadığı bu gece kulübündeyim. | Open Subtitles | لقد لفظنى صديقى وانا الان هنا ولا أحد يود ان يتحدث معى |