| Bunu bana Bir arkadaşım verdi. Arnavutça. Tercüme eder misin? | Open Subtitles | صديقٌ لي أعطاني هذه , إنها بالألبانية ألا تمانع بترجمتها |
| "B" biriminden Bir arkadaşım ayarladı. | Open Subtitles | صديقٌ لي في الوَحدة بي قامَ بإنشاء مِصفاة |
| Bir arkadaşım davetiye konusunda sizi önerdi ve ben de şaşırdım... | Open Subtitles | ـ إني أتصل لأن صديقٌ لي أخبرني بأنكي تصنعين كروت دعوات حفلات الزفاف |
| Hazır gelmişken bir dostumun bir sıkıntısı var. | Open Subtitles | وانأ هُنا ، صديقٌ لي لديه مشكلة هل هو انت؟ كلا انهُ صديقي كابريل من العمل |
| Buranın patronu benim dostum. | Open Subtitles | فالمدير صديقٌ لي |
| Kızımın düşmanı, benim dostumdur. | Open Subtitles | أيُّ عدوٍّ لابنتي، صديقٌ لي. |
| Bir arkadaşım, ikimizin beraber iş yapabileceğini söyledi. | Open Subtitles | صديقٌ لي إقترح علي إمكانية قيامنا أنا وأنتِ ببعض الأعمال |
| Bir arkadaşım birer birer adım atarak istediğim her yere gidebileceğimi söylemişti. | Open Subtitles | اتعلم ، صديقٌ لي إعتادَ أن يقول يمكنكَ أن تذهب إلى أي مكانٍ تريده خطوةُ قدمٍ واحدة في كل مرةٍ |
| Bir arkadaşım Dogteg'den bahseden bir dokümanı yemeye çalışırken öldü. | Open Subtitles | لقد لقي صديقٌ لي حتفهُ بينما كانَ يحاولُ تناولَ مستندٍ يشيرُ إلى دوغ ليغ |
| Bir gün mikrobiyolog Bir arkadaşım bana, içinde sarı bir kütle bulunan bir petri kabı verdi ve eve gidip onunla onunla oynamamı söyledi. | TED | صديقٌ لي يعمل في دراسة الأحياء الدقيقة.. قام بإعطائي طبق بتري يحتوي على القليل من سائل أصفر و أخبرني أن آخذه إلى المنزل وأن ألعب به. |
| Bir arkadaşım tıbbi bir tavsiye için bana gelmişti. | TED | جاء صديقٌ لي من أجل استشارة طبية |
| Bir arkadaşım, küçük bir salonda oyun sahneleyen birini tanıyor. | Open Subtitles | صديقٌ لي يعرف شخص يخرج مسرحيّة صغيرة. |
| - Daha öğreniyorum, gerçekten. - İlk kez Bir arkadaşım bahsetmişti. | Open Subtitles | أنا حقـًا أتعلم صديقٌ لي أخبرني عنه |
| Bir arkadaşım, Vitya Çmilenko, burada öldü. | Open Subtitles | صديقٌ لي مات هنا فيتيا خيميلنكو |
| Arabayı süren Bir arkadaşım. Kendisi Düz Olmayan'a döndü ve Teyzenin Evine doğru gidiyor. | Open Subtitles | هذا صديقٌ لي في طريق العودة على "غير المُستقيم" |
| Dün bir dostumun ölüm haberini aldim. | Open Subtitles | قد تُـوّفي صديقٌ لي البارحة |
| Dün bir dostumun ölüm haberini aldım. | Open Subtitles | قد تُـوّفي صديقٌ لي البارحة |
| Çünkü Callen benim dostum ve bugün ölmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لان (كالن) صديقٌ لي ولا أريده أن يموت اليوم |
| o benim dostum. | Open Subtitles | هو صديقٌ لي |
| Kızımın her düşmanı benim dostumdur. | Open Subtitles | أيُّ عدوٍّ لابنتي، صديقٌ لي. |