"صديق في" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir arkadaşım
        
    • bir dostum
        
    • bir arkadaşı
        
    • bir arkadaşla
        
    • bir arkadaşımız
        
    • 'nda
        
    • bir arkadaş
        
    • bir arkadaşa
        
    • bir arkadaşın
        
    • bir arkadaştan
        
    • Orada erkek arkadaşın
        
    • bir dostu
        
    • bir arkadaşının
        
    • bir erkek arkadaş
        
    Yanılmıyorsam o yolda bir arkadaşım var, bana yardımı dokunabilir. Open Subtitles لو كنت محقاً، فلدي صديق في ذلك الطريق، بوسعه مساعدتي
    Bunlardan bir tane senin yaşlarındayken... yaz kampındaki bir arkadaşım için yapmıştım. Open Subtitles صنعت سواراً كهذا لما كنت في سنكِ إلى صديق في مخيم صيفي
    Benim de Hollywood'ta bir arkadaşım var, Donald Duck. Tanır mısın? Open Subtitles لدي صديق في هوليوود دونالد داك، هل تعرفه؟
    Belki de atamaz. Ulusal Güvenlik Teşkilatında bir dostum var. Open Subtitles ربما لا، لديّ صديق في وكالة الأمن القوميّ.
    Bu adamın, cenaze levazımatçısı veya morgda çalışan bir arkadaşı olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles اعتقد ان له صديق في صالة جنازة او المشرحه
    Yemek saatinde bir arkadaşla spor yap. TED أمارس الرياضة مع صديق في وقت الغداء.
    Öncelikle bir arkadaşımız zorda olduğunda yardım etmek için sıradışı şeyler yapmayı öğrettiler. Open Subtitles هم أعلمنا الذي عندما صديق في الحاجةِ، تَتجاوزُ إستثنائيَ الأطوال للمُسَاعَدَة. حينما، مهما.
    - Dün bir arkadaşım aradı. Open Subtitles وقال صديق في العينات تقسيم سألني هناك حتى يوم غد.
    bir arkadaşım vardı. Bir abi gibiydi. Open Subtitles لقد كان لي صديق في فيتنام كان كالأخ الأكبر لي
    Üniversiteli bir arkadaşım var. Open Subtitles نعم،عظيم عندي صديق في الجامعة أريد أن أريه أياه أولاً
    Bana iyilik borcu bulunan bir arkadaşım var göçmenlik bürosunda. Open Subtitles عندي صديق في قسم الهجرة يدين لي بخدمة كبيرة
    Bana iyilik borcu bulunan bir arkadaşım var göçmenlik bürosunda. Open Subtitles عندي صديق في قسم الهجرة يدين لي بخدمة كبيرة
    Yayıncılık Dergisi'nde çalışan bir arkadaşım bana bunu yolladı. Tam sayfa bir reklam. Open Subtitles لدي صديق في مجلة الإذاعة أرسل لي نسخة، إنها إعلان بصفحة كاملة
    Otaru'da bir arkadaşım var, o da cam işinde. Open Subtitles لدي صديق في أوتارو، إنه يعمل بالزجاج أيضا
    - Gençler? Devriyedeki bir dostum bunu gösterdi. Open Subtitles يا رفاق، أرسل لي صديق في شرطة المدينة هذا للتو
    - Artık orada ikimizin de bir arkadaşı oldu değil mi? Open Subtitles حسنا، سيكون لدى كلينا على الأقل صديق في الداخل.
    Suç laboratuarındaki bir arkadaşla konuştum. Open Subtitles تكلمت مع صديق في المختبر الجنائي
    Dediğim gibi, dağda kayıp bir arkadaşımız var. Onu bulmamıza yardım edeceksin. Open Subtitles كما قلت لك لدينا صديق في الجبل و ستساعدنا في العثور عليه
    Hani Cadılar Bayramı'nda maske takan bir arkadaşın olur da onun sadece gözlerini görebilirsin ve seni tanıdığını hissedersin ama sen onun kim olduğunu anlayamazsın. Open Subtitles أتعرف حين ترى صديق في قناع عيد القديسين وكل ما يمكنك رؤيته هو عيناه وتشعر كأنك تعرفه ، لكن لاتقدر على إكتشاف من هو ؟
    Başka şehirde bir arkadaş, çocukların sadece kekemeliğini geri getirir. Open Subtitles صديق في مدينة أخرى، أطفالك فقط يتذكرون تمتماتك
    - bir arkadaşa ihtiyacın var sanırım. Open Subtitles يبدو أنك يمكن أن تستخدم صديق في الوقت الحالي.
    Suudi istihbaratındaki bir arkadaştan. Open Subtitles صديق في الاستخبارات السعودية.
    Orada erkek arkadaşın var mı? Open Subtitles ألديكِ صديق في أستراليا؟
    İmparatorluğun duvarları çöküyor, Sturmbannführer Krauss ama Almanya'nın Arjantin'de bir dostu var. Open Subtitles الجدران من الإمبراطورية المتداعية، Sturmbannführer كراوس، لكن ألمانيا لديها صديق في الأرجنتين.
    Mevkiî sahibi bir arkadaşının olması iyi bir şey olsa gerek. Open Subtitles مؤكد أنه من الجيد أن يكون لديك صديق في هذه اللحضات
    Ama Flack'la Danny ortada bir erkek arkadaş olmadığını söyledi. Open Subtitles لكن " فلاك وداني " يقولون لا يوجد صديق في القصة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more