| taburcu olduktan sonra da onu kardiyo kliniğinde kontrollere çağıracağız. | Open Subtitles | , بعد صرفه نتوقع منه المتابعة في عيادة أمراض القلب |
| Hayır, sorununun ne olduğunu anlamadan, onu taburcu edersem rahat olamam. | Open Subtitles | لن أرتاح على صرفه إلى أن أحدد مشكلته بالضبط |
| Sigorta şirketi hemen taburcu edilmesini istiyor, ben de evrak işlemlerini biraz sallayıp, hastalığıyla nasıl başa çıkacağını anlatmak istiyorum. | Open Subtitles | الآن شركة تأمينه تريد صرفه فوراً أريد أن أزيد العمل الورقي قليلاً أبقه هنا فترة أطول وأعلمه كيف يتعامل مع مرضه |
| Eğer iyi bir insan harcarsa, iyi paradır. | Open Subtitles | إذا كان الشخص الجيد قد صرفه اذا هو مال جيد |
| Eğer iyi bir insan harcarsa, iyi paradır. | Open Subtitles | إذا كان الشخص الجيد قد صرفه اذا هو مال جيد |
| hapiste çok paran bile olsa harcayamazsın. | Open Subtitles | هدية لك حتى و إن كنت تملك الكثير من المال لن يمكنك صرفه |
| Onu burada harcayamazsın, çünkü paralar işaretli. | Open Subtitles | لذا لا تستطيع صرفه هنا لأنه معلم |
| Eylül 2013'te taburcu olduğu yazıyor. | Open Subtitles | وكما مكتوب أنه تم صرفه من الخدمة في سبتمبر 2013 |
| Dr. Hunt, yedi numaralı yataktaki hasta müşahedeye alındı beş numaralı yataktaki hasta taburcu edildi, dokuz numaralı yataktaki hastaya sonda taktım ve şimdiye kadar yapılmış talimatları size rapor veriyorum. | Open Subtitles | د. " هنت ", السرير السابع تم إدخاله للملاحظة والسرير الخامس تم صرفه, ووضعت مغذيٍ للسرير التاسع وبإنتظار أي تعليمات أخرى |
| Panikülektomi hastamız taburcu oldu. | Open Subtitles | مريض استئصال الشحوم تم صرفه. |
| - Yang taburcu etmemi söyledi. | Open Subtitles | -والدك تجاوز اختبار الجهد . -يانغ) طلبت مني صرفه) . |