| Aramızdaki ilişkiye değer verdiğim için John, sana karşı dürüst olacağım. | Open Subtitles | لأنني أنا اهتم بعلاقتنا جون ، اريد ان أكون صريحا معك |
| Çünkü sana karşı dürüst olayım, Bu gidişatı beğenmedim. | Open Subtitles | لأني، سأكون صريحا معك لا أحب طريقة معالجة هذا الأمر |
| - Dash'e yarınki bekarlar müzayedesine bir sepet vereceğime... söz verdim, fakat sana karşı... dürüst olmam gerekirse... benim randevulaşmak istediğim sadece tek bir kız var. | Open Subtitles | داش جعلني اعد بإدخال سلة في مزاد العزاب الخيري غدا , لكن 000 ولأكون صريحا معك 000 |
| Sana dürüst olmak gerekirse, hayat çok kısa. | Open Subtitles | و لأكون صريحا معك الحياة قصيرة جدا |
| Efendi Wong, uzun süredir sizi tanıyorum. Sizinle açık konuşacağım. | Open Subtitles | بما اننا اصدقاء قادمى سأكون صريحا معك |
| Seninle dürüst olacağım. 15 yaşındakilerle şaka olmaz. | Open Subtitles | ...سأكون صريحا معك المراهقون لا يستهان بهم |
| Dürüstçe söylüyorum ki, bana gönderdiğin fotoğraflarda dişleksin. | Open Subtitles | كي اكون صريحا معك ، الصور التي ارسلتها لي هي تافهة |
| Ama size dürüst olmam gerekirse, bizim gibiler için çok daha kötü. | Open Subtitles | ولاكن كي اكون صريحا معك الامر اسوء بالنسبه لنا |
| sana karşı dürüst olmak istiyorum, oğlum. | Open Subtitles | أنظر , أريد أن أكون صريحا معك بني |
| Bak, sana karşı dürüst olacağım, adamım. | Open Subtitles | يجب ان أكون صريحا معك ، يا صاح |
| Ama arkadaşın olarak, sana karşı dürüst olacağım. | Open Subtitles | ولكن بصفتي صديقك، سأكون صريحا معك. |
| Şu an sana karşı dürüst olmak istiyorum. | Open Subtitles | انا اريد ان اكون صريحا معك الان |
| sana karşı dürüst olabileceğim başka bir yol varsa, söyle bana. | Open Subtitles | الآن ، لو كنت تعرف طريقة أخرى يمكنني بها أن أكون صريحا معك فعليك أن تخبرني هذا هو عملي (إيدي) |
| - Bak, sana karşı dürüst olmak zorundayım. | Open Subtitles | سأكون صريحا معك |
| sana karşı dürüst olayım. | Open Subtitles | يجب أن أكون صريحا معك. |
| sana karşı dürüst olmaya çalışacağım. | Open Subtitles | الى ماذا توصلت ؟ - سأكون صريحا معك |
| Özür dilerim, Sana dürüst olmalıydım. | Open Subtitles | أنا آسف, كان علي أن أكون صريحا معك. |
| Sana dürüst olacağım Christian. Kız hiç güzel değil. | Open Subtitles | (سأكون صريحا معك يا (كريستيان، تلك الفتاة ليست بالمثيرة |
| Ron Sana dürüst olayım, kızınla birkaç kez yattım. | Open Subtitles | رون)، لكي أكون صريحا معك) لقد قمت بمضاجعتها بضعة مرات |
| Sizinle açık konuşmak istiyorum, Bay... | Open Subtitles | أود أن أكون صريحا معك ، سيد... |
| Seninle dürüst olmam gerek Sheppard. | Open Subtitles | سأكون صريحا معك يا شيبرد |
| Dürüstçe konuşayım mı? | Open Subtitles | انظر. سأكون صريحا معك |
| Karşılaşacağımız riskle ilgili size dürüst davranmıştım ama... | Open Subtitles | أعلم أني كنت صريحا معك بشأن المخاطر التي قد نتعرض لها، لكن... |