| Şey, bunu yapabiliriz. Sizin için çok zor bir an olmalı Bayaan... | Open Subtitles | يمكننا فعل ذلك، لا بدّ أنها ..فترة صعبة جداً عليكِ يا سيّدة |
| Ve bazen, babanın durumunda olduğu gibi yapılacak tercihler çok zor olabilir. | Open Subtitles | ،وفي بعض الأحيان، وفي حالة أبيك يمكن للاختيارات أن تكون صعبة جداً |
| Hayat dünyayı değiştirmek için çok zor. | TED | أستطيع فقط أن أقول، إن الحياة صعبة جداً لتغيير العالم. |
| Gerçekten, gerçekten çok zordur. | Open Subtitles | نعم، انها صعبة جداً |
| Günlük yaşamım oldukça zor ama bir o kadar basit olmuştu. | TED | حياتي اليومية أصبحت صعبة جداً و لكن بسيطة جداً |
| Ama bu dört soru aslında bilim hakkında çokça bilgi sahibi olduğunu sana kişilerce bile oldukça zordu. | TED | ولكن هذه الأسئلة الأربعة، فى الحقيقة، هي تلك الأسئلة التي حتى الأشخاص الذين يعرفون الكثير عن العلم يجدونها صعبة جداً. |
| Sergilendi. Ama bunu fotoğrafladığım zaman sürecinde, daha çoğu Ruanda'da olmak üzere hayatımın çok zor zamanlarını geçirdim. | TED | لكن خلال ذلك الوقت، كنت أصور هذا عشت لحظات صعبة جداً في حياتي ، ومعظمها كانت في رواندا. |
| Yüzlerce gönüllü getirdiler, onları gruplara ayırdılar ve çözmeleri için çok zor problemler verdiler. | TED | احضروا المئات من المتطوعين و وضعوهم في مجموعات و اعطوا لهم مشاكل صعبة جداً لحلها. |
| Böylece oyunu resmediyorum. Ne çok kolay, ne de çok zor. | TED | إذاً هكذا أتصورها.ليست سهلة جداً, ليست صعبة جداً. |
| Bunu biliyorum. Sadece dersler çok zor ve diğer çocuklar bana aptalmışım gibi davranıyor. | Open Subtitles | أعرف ، لكن الدروس صعبة جداً والأولاد يعاملونني وكأنني مغفل |
| Ama bilmelisiniz ki, bu çok zor bir görev olacak. | Open Subtitles | لكنك يجب أن تفهم بأنها ستكون مهمة صعبة جداً |
| Ama bilmelisiniz ki, bu çok zor bir görev olacak. | Open Subtitles | لكنك يجب أن تفهم بأنها ستكون مهمة صعبة جداً |
| Bu günlerde çok zor ve gerçekten ihtiyacım var. | Open Subtitles | الحياة صعبة جداً هذه الأيام وفعلاً أَحتاجه بشدة |
| Ve bu görüş onun bazı çok zor fikirleri geçmesine imkan sağladı. | Open Subtitles | وهذه البصيرة مكّنته تجاوز أفكار صعبة جداً. |
| Bunu okulda senin için yaptım. Gerçekten çok zor oldu. | Open Subtitles | صنعتها لك بالمدرسة لقد كانت صعبة جداً جداً |
| Ön loba ameliyat yapmak zordur. | Open Subtitles | مقدمة الدماغ صعبة جداً |
| Kafesler zordur. | Open Subtitles | الأقفاص صعبة جداً. |
| Muhtemelen, aciliyet hissi... biraz korku; fakat yoğun bir konsantrasyon... gerçekten zor bir problemi çözmek için derinlemesine bir odaklanma duygusu görüyorsunuz. | TED | قد ترى ملامح العجلة، القليل من الخوف، ولكن تركيز شديد، تركيز عميق جداً على معالجة مشكلة صعبة جداً. |
| Şey, diğer hareketi biliyorum sayılır... Oldukça zor bir harekettir. | Open Subtitles | حسناً , أنا أعرف حركة أخرى إنها صعبة جداً |
| Haberleşmek oldukça zordu. | TED | الاتصالات كانت صعبة جداً. |