| Çünkü onlar şımarık, nankör her fırsatta onu ezip geçen Küçük kaltaklar. | Open Subtitles | لأنهن مدللات سافلات صغيرات جاحدات و يقمن بتجاوزه كلما سنحت لهن الفرصة |
| 6 yaşımdayken, Kız kardeşim garajımızda bir grup Küçük kıza bale öğretirdi. | TED | عندما كنت في السادسة من عمري كانت أختي تدرب الباليه لبضعة فتيات صغيرات في كراج منزلنا |
| Sanki yeniden Küçük kızlar gibiydik. | TED | كان الأمر وكأننا عدنا فتيات صغيرات مرةً أخرى. |
| Pek tahmin etmiyorum ama Three Little Maids'in repliklerini hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | لا أفترض أنك تتذكر كلمة " ثلاثة خادمات صغيرات " ؟ |
| İnsanlar "Kız çocuklar Küçükken harikadır ama bir de genç olunca gör." derlerdi. | Open Subtitles | وكان الناس يخبروني أن البنات رائعات وهن صغيرات لكن انتظري حتى تصبح مراهقة |
| Onların hepsi yavru, daha çok küçükler. | Open Subtitles | يوجد خنـازير, فقط صغيرات. |
| "Velet" denilmesini sevmiyorum. Küçük keçilerden bahsediyorlar gibi. | Open Subtitles | أكره عندما يطلق الناس عليهم صغار، وكأنهم عنزات صغيرات. |
| Bir zamanlar polis akademisine giden üç Küçük Kız vardır. | Open Subtitles | كان يا مكان ، كان هناك ثلاث فتيات صغيرات اللواتي ذهبن إلى أكادمية الشرطة |
| Korkunç bir araba kazası geçirdim. Kedi yavrularını, Küçük çocukları ve dört civcivi kurtardım. | Open Subtitles | وكان لابد علي أن اقوم بإنقاذ القطط والأطفال الصغار وأربعة فتيات صغيرات |
| Ancak Küçük kıllı kadınlar sarhoş eder Cüceleri. | Open Subtitles | إنهم الأقزام الذين يسبحون مع نساء مشعرات صغيرات |
| Bir zamanlar çok farklı üç Küçük Kız vardı. | Open Subtitles | كان هناك ذات مــرَّه, ثلاث فتيات صغيرات مختلفات |
| Yolda burunları kopmuş Küçük kızlar ve ölü eşlerini taşıyan kocalar gördük. | Open Subtitles | وكان معهم فتيات صغيرات وقد طارت أنوفهن وأيضا أزواج يحملون زوجاتهم الذين توفين وأشياء كهذه |
| Küçük dünya güzellerine ipucu filan vermem. | Open Subtitles | لن اقوم بإعطاء نصائح للمكياج من اجل ملكات صغيرات يتم تدريبهن |
| Büyük silahlı Küçük kızlar sadece filmlerde güzel görünür, evlat. | Open Subtitles | بنات صغيرات بالأسلحة الكبيرةِ تَبْدو في حالة جيّدة فقط في الأفلامِ، طفل. |
| Little Woman kitabım nerede benim bu arada? | Open Subtitles | بالمناسبة , أين نسختي من كتاب "سيدات صغيرات" ؟ |
| "Pretty Little Liars"* hakkında ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | ماهي أفكارك عن "كاذبات جميلات صغيرات"؟ مسلسل درامي اميركي يصنف ضمن فئة المراهقة |
| Küçükken 13 yaş sınırlı filmleri izlemenin çok tehlikeli olduğunu sanardık. | Open Subtitles | حين كنّا صغيرات كنا نعتقد أن مشاهدة الأفلام التي لا تناسب الأطفال بسن الـ 13 كانت خطيرة جدا |
| Onların hepsi yavru, daha çok küçükler. | Open Subtitles | يوجد خنـازير, فقط صغيرات. |
| Karşı koridorda gençler vardı. Çoğu fahişeydi, bir de epilepsi hastaları. | Open Subtitles | هناك نساء صغيرات في الجناح المقابل، معظمهن مومسات مصابات بالسل ونوبات الصرع |
| Belki hatırlayamayacak kadar küçüktünüz ama, siz üç Kız, neredeyse birbirinizden hiç ayrılmazdınız. | Open Subtitles | أنتنّ من الأرجح كنتن صغيرات ...جداً في السن لتتذكرن، لكن ...أنتنّ الثلاث... كنتنّ لاتفترقن في البداية |
| Bana Gençlerden hoşlanmadığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تريد أن تقول أنك لا تفضل النساء صغيرات ؟ |
| Çok genç ve saf olsanız da sanırım sizde yetenek var. | Open Subtitles | وبرغم أنكن جميعاً صغيرات وساذجات، أعتقد أنكن قد تتمتعن بالموهبة المطلوبة. |