"صغيرة خارج" - Translation from Arabic to Turkish

• dışında küçük
• dışındaki küçük

Pakistan, Lahore'un dışında küçük bir köyde yaşıyor.
هي تعيش في قرية صغيرة خارج لاهور، باكستان.

Yarın öğlen burda olacaklar. St.Louis dışında küçük bir kasabada yaşıyorlar.
إنهم يعيشون في بلدة صغيرة خارج سانت لويس

Puerto Vallarta'nın dışında küçük bir balıkçı köyüne.
قرية صيد سمك صغيرة خارج " بيروتو فلارتا "

Şehir dışındaki küçük bir köydeki bir duvardan atlıyorduk.
كنا مقدمين نحو حائط في قرية صغيرة خارج المدينة

Her neyse, ben Wisconsin'in dışındaki küçük Beloit kasabasında yaşadım ve Beloit'in kendine ait tek bir yıldız basketbol takımı var.
على كل حال، عشت في مدينة صغيرة خارج "بيلويت" ، ويسكونسين و " بيلويت " كان لديهم فريق بيسبول خاص بهم

Amerika'da doğdum, fakat son 11 yıldır Kampala'nın dışında küçük bir okuldaydım.
أنا ولدَت في أمريكا، لكن لل11 سنة الماضية... أنا كُنْتُ في مدرسة صغيرة خارج كامبالا.

Ottawa'nın dışında küçük bir kasaba.
بلدة صغيرة خارج أوتاوا

Metropolis dışında küçük bir araştırma merkezi satın aldım.
اشتريت مؤخراً منشأة أبحاث صغيرة خارج (ميتروبوليس)

Evet, Sparti'nin dışında küçük bir köy.
" أجل إنها قرية صغيرة خارج " سبارتي

Sid hâlâ Mobile'in dışında küçük bir kasabada yaşamını sürdürüyor.
لا زال (سيد) يعيش في بلدة صغيرة خارج (موبيل)

Marjorie Nugent, Carthage, Teksas'ın hemen dışında küçük bir mezarlıkta, eşinin yanında yatmaktadır.
دُفنت (مارغوري نوغنت) بجانب زوجها في مقبرة صغيرة (خارج (كارتدج

-Grabilovka'nın hemen dışında küçük bir köy.
-إنها قرية صغيرة خارج "غرابيلوفكا ".

Londra'nın dışında küçük bir kasaba.
"إنّها بلدة صغيرة خارج "لندن

Omaha'nın dışında küçük bir kasaba.
(بلدة صغيرة خارج (أوماها

Buradaki benim, soldan ikinci. (Kahkaha) Gidan-Kara kardeşler ile birlikte, Skoto'nun dışındaki küçük bir köyde.
أنا أقف هنا، ثاني شخص على اليسار (ضحك) مع كبار السن في جيدان-كارا وهي قرية صغيرة خارج سوكوتو

Nakuru'nun dışındaki küçük bir köyde doğdum.
ولدت في قرية صغيرة خارج "نوكورو".

Peralta dışındaki küçük bir villa.
(فيلا صغيرة خارج (بارولتا