| Bu silah anlaşması Darfur'da rehin tutulan, İngiliz yardım çalışanı ve bir doktorun serbest bırakılması için yapılmış insani fidye ödemesiydi. | Open Subtitles | صفقة الأسلحة تلك كانت بمثابة فدية وذلك مقابل شخص يعمل فى هيئة المساعدات البريطانية وهو طبيب أخذ رهينة فى دارفور |
| Bu silah anlaşması, kızım için bir fidye ödemesiydi. | Open Subtitles | صفقة الأسلحة تلك كانت بمثابة فدية مقابل أبنتى |
| Efendim ben silah anlaşması husunda hataya düşmedim. | Open Subtitles | سيدي، أنا لم أكن مخطئاً حول صفقة الأسلحة |
| silah anlaşması başarısız olmalıydı. | Open Subtitles | صفقة الأسلحة كان لا بدّ أن تفشل. |