| Bak, imgelemde gördüğün kırmızı kuş kartal, şahin yada doğan olmasın? | Open Subtitles | نحت الطائر الأحملر الذى رأيتيه هل كان نسر ؟ صقر ؟ |
| Bunlar Büyük Köpek ve şahin gibi şifreli isimler değil galiba... | Open Subtitles | وهذه ليست أسماء حركية مثل الكلب الكبير أو صقر أو ؟ |
| Bir şahin gibi, tatlı, masum, tüylü ve küçük İsrailli'nin yanına sokulur. | Open Subtitles | يتغلغل للداخل مثل صقر يسعى خلف اسرائيليه بريئه و لطيفه و صغيره |
| Peter, Han Solo ,the Millennium Falcon'u, Cloud City'e aldığında gördü ki Lando Calrissian istasyonun kontrolünü Darth Vader'a verdi. | Open Subtitles | بيتر عندما اخذ هان سولو صقر الالفية لمدينة كلاود وجد لاندو كاليرزيان وتحكم بمحطة دارث فيدر |
| Amur şahini hakkında bilinir, bu adam malesef talihsiz sonu olanlardan. | TED | يُعرَفُ هذا باسم صقر العمورية. للأسف قابل أحد هذه الصقور نهاية مأساوية. |
| Yarı sincap, yarı atmaca olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | قال أنى نصفى سنجاب أمريكى - . ونصفى ألاخر صقر هندى |
| A. Memorial Salonu'nu doğruluk yolunda yükselen altın şahin gibi alıp götürecek. | Open Subtitles | ستقوم بتمزيق قاعة أوغست التذكارية مثل صقر ذهبي يحلق نحو طريقه المستقيم |
| Düşünüyordum da bir gün seçip şahin üriniyle sırılsıklam edebiliriz. | Open Subtitles | أعتقد ربما يمكننا اختيار يوم و نقعه فى بول صقر |
| şahin'den Kırmızı'ya. Kırmızı niye bu kadar uzun sürdü? | Open Subtitles | صقر واحد إلى أحمر واحد أحمر واحد ، ماذا أخرك؟ |
| Turuncular. Sen kızılgerdan değilsin. Kumru ya da şahin de değilsin. | Open Subtitles | أنت لستَ عصفور أبو الحناء أو يمامة أو صقر أنتَ حمامة وأنا حمامة |
| Bir keresinde gökyüzünden aşağıya doğru dalışa geçen bir şahin gördüm biraamın gözlerini yuvalarından söküp attı. | Open Subtitles | ذات مرة كان هناك صقر انقض من السماء وانتزع مقلتي عين رجل من تجويفهما |
| O anda, bir şahin geldi, kafayı aldı ve uçtu gitti. | Open Subtitles | في تلك اللحظة، طار صقر وأمسك بالرأس وطار بها بعيداً |
| Kara şahin, değerli bir yük taşıyan sivil bir çocuğun acilen tahliyesi gerekiyor. | Open Subtitles | صقر جيشِ الأسودِ طَلبَ. الفوري يَطْردُ للولدِ المدنيِ بالشحنِ الثمينِ. |
| Mezuniyet töreninde, rektörün peruğunun bir şahin tarafından kapılması. | Open Subtitles | الشعر المستعار لمدير الجامعة سرقه صقر أثناء حفل التخرج؟ |
| 300 dolar ve gerçek ışık ve ses efektleri içeren, orijinal 1979 model Millennium Falcon maketimi vereceğim. | Open Subtitles | سأدفع 300 و سأضحّي بدمية صقر 1979 الألفية الأصلية بسرعة الضوء الحقيقية و تأثيرات الصوت |
| Evet, elim kartal pençesi gibi görünmeye başladı. Yani eşyalarımızı toplama vakti geldi. | Open Subtitles | يدي أصبحت كمخلب صقر لقد حان الوقت , فجهزوا أنفسكم الآن |
| Ama aynı zamanda Amur şahini de. | TED | ولكنه يسمى أيضاً صقر العمورية. |
| Yarı sincap, yarı atmaca olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | قال أنى نصفى سنجاب أمريكى - . ونصفى ألاخر صقر هندى |
| Artık Sapna, Sagar ya da enişteyi düşünmek yok. | Open Subtitles | لامزيد من القلق على سابنا, صقر و الخالة |
| Henrietta Fulham, Johnson Hawk ve Marshal Pink. | Open Subtitles | هنرييتا Fulham، صقر جونسن، ومشير يَثْقبُ. |
| Belki de seninle şiir şahinim vasıtasıyla haberleşebilirim. | Open Subtitles | ربما ، يمكنني الاتصال بك على الأرجح عبر صقر الشعر خاصتي |
| Demek MacLeish, El-Sakar'la çalışıyormuş. | Open Subtitles | لذا، (ماكليش) كان يعمل مع (أل صقر) |
| Şimdi şahinden korkacaklar, ama bu bir hile, bir illüzyon. | Open Subtitles | و الآن سيخافون من صقر و لكن هذا غش ، إنه وهم |