| Sadede gel, Diver. Cesedin yerinin değiştirildiğini mi söylemek istiyorsun? | Open Subtitles | ادخل في صلب الموضوع هل تقصد أن الجثة نقلت من مكان ؟ |
| Sadede gelirseniz sevinirim çünkü kardeşimi görmek istiyorum. | Open Subtitles | ،وأرجو أن تدخل في صلب الموضوع لأنني أرغب في رؤية أخي |
| Şimdi gereksiz konuşmaları bırakıp Sadede gelelim. | Open Subtitles | بالطبع ، رائع ، دعينا ننسى التفاهات وندخل في صلب الموضوع |
| Pekala, konuya gelelim. Ben Kaptan Vallo hizmetinizdeyim. | Open Subtitles | حسنا دعنا ندخل صلب الموضوع فأنا القبطان فالو في خدمتك |
| Meşgul oluşunuzu anlıyorum, bu yüzden direk konuya gireceğim. | Open Subtitles | أعلم أنك رجل منشغل وأحترم ذلك لذا سأدخل مباشرة في صلب الموضوع. |
| Odaklandığımız konu, hem güvenli... Sadede gel ve yılanı anlat bana! | Open Subtitles | ..ــ نركّز على الأمان في حين ــ ادخل في صلب الموضوع وأخبرنا عن الأفعى |
| Heshy, Sadede gelsen diyorum. | Open Subtitles | أحياناً أتمنى أن تدخل في صلب الموضوع اللعين |
| Sadede geleyim. Kış balosu için kız bulamadığını duydum. | Open Subtitles | دعني أصل إلي صلب الموضوع , سمعت بأن ليس لديك رفيقة لحفل الشتاء الرسمي |
| Tamam, diyelim sadece Sadede burada ve ben, soracağım nasıl bir deneyimi bu olay nedir? | Open Subtitles | حسنا ، لندخل فى صلب الموضوع سأسألك عن كيف تختبر المرأة هذه الظاهرة ؟ |
| Kızı boşver. Sadede gel. | Open Subtitles | لا تشغل بالك بالفتاة ادخل في صلب الموضوع |
| Direk Sadede gelecek olursak... | Open Subtitles | دعونا أيها السادة كما يقولون ندخل إلى صلب الموضوع |
| Tamam, Sadede geleceğiz ama bilmiyorsan öğren sıska sürtük bu popoyu beğenen birçok zenci ve beyaz adam oldu. | Open Subtitles | حسنا سندخل في صلب الموضوع لعلمك أيتها العاهرة النحيفة الرجال السود و العديد من الرجال البيض |
| Ön sevişmeyi atlayıp Sadede gelelim. | Open Subtitles | حسناً، لنتخطى المجاملات وندخل في صلب الموضوع |
| Erkeklerin beraber çalıştıkları kadınlar için söylediklerini bir kenara bırakıp direk Sadede geleceğim. | Open Subtitles | إلى جانب قول الرجل ذلك دائماً عن النساء اللواتي يشتغل معهن، فسأدخل في صلب الموضوع. |
| Önce oturmanı tavsiye ederim. Hemen konuya gireceğim. | Open Subtitles | يمكنك البدء بالجلوس سأتطرق في صلب الموضوع مباشرة |
| Hemen konuya gireceğim. | Open Subtitles | لن أخرج عن الموضوع يا رجل سوف أدخل في صلب الموضوع مباشرة لأني أعلم أنك رجل مشغول |
| Öyleyse asıl konuya gelelim ancak bilgin olsun diye diyorum sıska kıçlı orospu siyah tenli veya beyaz kıçımı ölesiye seven birçok erkek kıçımla çok eğlendi. | Open Subtitles | حسنا سندخل في صلب الموضوع لعلمك أيتها العاهرة النحيفة الرجال السود و العديد من الرجال البيض |
| Hemen konuya gireceğim. | Open Subtitles | سأدخل في صلب الموضوع مباشرة إذا لم تمانع |
| Hemen konuya gireyim.. Kızım tıpkı bana benzer. | Open Subtitles | سأدخل صلب الموضوع مباشرةً، ابنتي تشبهني قليلاً |
| Bayağıdır görüşmüyoruz o yüzden direkt konuya giricem | Open Subtitles | يتسائل الكثيرون عن سبب تجمعنا هنا فدعونا ندخل في صلب الموضوع |
| Burada keselim, böylece kahvaltı edebiliriz. | Open Subtitles | فقط ادخل فى صلب الموضوع حتى يمكننى تناول الفطور |