| Beni dinle, beslenme kutusu kılıklı, boşboş konuşma... | Open Subtitles | أستمع الي , صندق الغداء , أنت تتحدث كثيراً |
| Dünyanın ilk yuvarlak kutusu karşınızda, | Open Subtitles | أقدم لكم أول صندق دائري في العالم |
| Bir posta kutusu sanırım. | Open Subtitles | انه صندق بريدي على اعتقادي. |
| Adli raporumuz bir şişede sanki, yoksa sandık mı demeliyim. | Open Subtitles | تبدو الرسالة الجنائية في قارورة أم أقول في صندق |
| Zach, 43. bölgedeki erken oylamadaydı, ...Kresteva'nın oylarıyla dolu bir sandık görmüş olabilir. | Open Subtitles | ذهب زاك للتصويت المبكر في المنطقة الـ43 وربما يكون قد رأى صندق اقتراع مملوء |
| Neden bana o mango kutusunda bomba olduğunu söylemedin? | Open Subtitles | لماذا لم تخبرني أن هناك بعض المتفجرات في صندق المانجا؟ |
| Kadını sandık içinde yedi saatte Filipinler'e geri gönderebilirim. | Open Subtitles | لربما استطيع تحميلها في صندق شحن إلى (الفلبين) في غضون سبع ساعات |
| Gucci ayakkabı kutusunda bebek var dememden sonra. | Open Subtitles | بعد أن أخبرته أنه هناك طفل في صندق أحذيه "غوتشي". |
| - Bugün posta kutusunda buldum. | Open Subtitles | -لقد وجدته اليوم فى صندق البريد |