| Hiçbir işe yaramıyor. eski bir kutu sadece. | Open Subtitles | حسنا , ان هذا امر محبط , انه مجرد صندوق قديم صدا |
| Zemin katta bulduğum eski bir kutu. | Open Subtitles | مُجرّد صندوق قديم وجدته في القبو |
| Bu sadece eski bir kutu. | Open Subtitles | أنه فقط صندوق قديم |
| Harika, eski bir kutu. | Open Subtitles | عظيم.. صندوق قديم |
| - Bu herhangi bir sandık değil. Bu boyutlar arası bir ulaşım aracı. | Open Subtitles | هذا ليس صندوق قديم فحسب إنما وسيلة للإنتقال عبر البعد |
| - Buralarda sazdan yapılmış bir sandık yok mu? | Open Subtitles | هل يوجد صندوق قديم هنا ؟ |
| Üzerinde "Casey" yazan eski bir kutu. | Open Subtitles | صندوق قديم مكتوب عليه كيسي |
| Zemin katta bulduğum eski bir kutu. | Open Subtitles | صندوق قديم وجدته في القبو. |
| Sarah'nın bazı giysilerinin içinde olduğu eski bir kutu olacak. | Open Subtitles | أظن بأنه كان هنا صندوق قديم |
| Bir kutu sahib, eski bir kutu. | Open Subtitles | صندوق قديم |