| Ya da aklını kaçırıp bir yere kapatıldığını. | Open Subtitles | اعتقدتكِ ميتة, أو افتقدتِ صوابكِ أو جننتي أو سجنتي |
| Biliyor musun, belki de aklını kaybediyorsundur. | Open Subtitles | أتعلمين، أعتقد بأنّك تفقدين صوابكِ |
| Demek istediğim, aklını kaybetmişsin. | Open Subtitles | أعنى أنتِ فقدتى صوابكِ |
| Gittiğinde cidden Kafayı yiyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | يا إلهي، ستفقدين صوابكِ عندما تفترقان، أليس كذلك؟ |
| Öyleyse Kafayı yemişsin. | Open Subtitles | إذن أنتِ بعيدة كل البعد عن صوابكِ |
| Sen aklını mı kaçırdın? | Open Subtitles | هل فقدتِ صوابكِ ؟ |
| Sen aklını mı kaçırdın? | Open Subtitles | هل فقدتِ صوابكِ ؟ |
| Hayır, aklını yitirmiyorsun. | Open Subtitles | كلاّ، لم تفقدي صوابكِ |
| aklını kaçırmışsın sen. | Open Subtitles | لقد فقدتِ صوابكِ. |
| Halen aklını başına almamışsın! | Open Subtitles | لم تعودى بعد الى صوابكِ |
| Sen, Kafayı mı yedin, Ethan? | Open Subtitles | هل فقدت صوابكِ ؟ |
| B613'ü tasfiye mi ettin? Sen Kafayı mı yedin? | Open Subtitles | ( B613) أقُمتِ بتفكيك أفقدتي صوابكِ ؟ |