| Benim keşfettiğim gençlik formülü. Avucunu yala, Buddy. | Open Subtitles | تعني صيغة الشباب الذي اخترعته أنا اوه , كلا بودي , هذا مستحيل |
| Bak, olanlardan dolayı üzgün olduğunu biliyorum... ama hemen tekrar gençlik formülü üzerinde çalışmaya başlayabiliriz-- | Open Subtitles | انظر , أنا أعرف أنك مستاء بشأن ما حدث ولكننا نستطيع العودة للعمل على صيغة الشباب |
| Acısını dindirecek en uygun formülü arıyordu. | Open Subtitles | ساعيةً للحصول على صيغة مثالية لإزالة ألمها |
| Aslında, Profesör Klump'ın formülünü satın almaya söz vermiş bulunuyoruz. | Open Subtitles | لقد قررنا مسبقا شراء صيغة البروفيسور كلامب |
| Takım çalışmasıyla beyin gücü bir arada olunca kazanmanın formülünü oluşturuyor. | Open Subtitles | قوة الدماغ ممزوجة مع العمل الجماعيّ إنها صيغة رابحة |
| Köprü cihazı için enerji dönüşüm formülünün çözülmesine yardım etti. | Open Subtitles | ساعدت على فك صيغة تحويل الطاقة لأداة الجسر، |
| Şunu dinle! formülü günümüzdeki Everdew'ün formülüyle karşılaştırdım. | Open Subtitles | لقد قارنت صيغة المسحوق المستخدم بالاختبار والصيغة الحالية |
| Bu sıcaklık koruma formülü üzerinde haftalardır çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أعمل على صيغة للحماية من الحرارة لأسابيع |
| Madem formülü babanın kitaplarından almadı, nereden buldu öyleyse? | Open Subtitles | إن كانت صيغة المادّة السّمية لم تأتِ من وثائق جدّي، فكيف حصل عليها هذا الرّجل؟ |
| İlaç ve aşı için doğru kombinasyonu bulmak için her formülü incele. | Open Subtitles | قومي بتحليل كل صيغة للحصول على التركيبة الصحيحة ولإنتاج الدواء واللقاح |
| Fazla para kazanan bir firma değil. Sizce formülü kolayca açar mı? | Open Subtitles | ،هي ليست شركه غير ربحيه هل تعتقد أنها سوف تكشف عن صيغة العقار بسهوله؟ |
| Hayatımdaki standart sapmaları bulamıyordum ama yoluma devam etmemi sağlayacak o formülü sonunda bulmuştum. | Open Subtitles | لم أتمكن من معرفة الإنحرافات المعيارية لحياتي لكن كانت هناك صيغة واحدة بدأتُ أخيراً أتعلق بها .. |
| Yapmam gereken tek şey, onun hafızasındaki dönüşüm formülünü bulmak. | Open Subtitles | , كل ما يجب عليّ هو أن أجد صيغة التحويل في ذاكرته |
| Gençlik formülünü başka bir kimlikle satmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | -استميحك عذرا أنتتحاول بيع صيغة الشباب تحت هوية مختلفة |
| NSA kayıtlarına göre görünüşe göre Kuzey Koreliler, HXP formülünü çalması için onu tutmuşlar. | Open Subtitles | و إستنادا إلى بيانات وكالة الامن القومي تشير مطابقة البيانات إلى إحتمال أن كوريا الشمالية تعاقدت معه لسرقة صيغة ال إتش إكس بى |
| Peki ilaç formülünün açılması için onları nasıl ikna edeceksiniz? | Open Subtitles | لكن كيف يمكن إجبارهم على نشر صيغة العقار؟ |
| diyecek. Şimdi size işe yarayacak 4 paragraflık bir format veriyorum. | TED | الآن، سوف أعطيكم صيغة من أربع فقرات للعمل عليها. |
| Yoksa değiştirilmesi gereken tekil olan mı: "serie" veya "serum"? aynı "koyun"un tekil halinin "koy" olması gerektiği gibi. | TED | أو أنه يجب تغيير صيغة المفرد إلى "سيري"، "سيرم" ، تماماً كمفرد كلمة "شيب" *خروف يجب أن يكون "شوب". |
| Resim iyileştirdim ve sistemin anlayacağı bir formata dönüştürdüm. | Open Subtitles | عليّ أن أجري إضافات لتحسين الصورة ثم بعد ذلك ترجمة الصورة "إلي صيغة يقدر "النظام الآلي للتعرف على البصمات علي فهمها |
| Benim gibiler için formüller geçerli değildir dedim. | Open Subtitles | أنا قلت لهم لا توجد هناك صيغة لأشخاص مثلي. |
| Varsayımının Taniyama'nın formülasyonu olmadan çözülemeyeceğini ben ortaya çıkardım. | Open Subtitles | أنا من استنتج أن تخمين بورمه لا يمكن حله بدون صيغة تينيايميبه |
| Yirmi yıl önce atomik izafi mesafeyi değiştiren bir formül yarattım. | Open Subtitles | قبل 20 عاماً أنني صنعت صيغة التي غيرت المسافة النسبة للذرة. |