| ...O bir hindi tepsisiydi o da fıstık yağı ve jöle tepsisi üzerindeydi | Open Subtitles | هذا كان على صينية الديك الرومي الذي في زبدة الفستق وصينية الجيلي |
| Baba, Çin malı cep telefonları, onları bir saatte satabilirdik. | Open Subtitles | أبي ، لو كان لدينا هواتف محمولة صينية كنا قد بعناها الآن. |
| Reuben, diğer az yağlı yabanmersini tepsisini getir lütfen. | Open Subtitles | روبين، اجلب لي صينية أخرى من التوت قليل الدسم، فضلاً. |
| Doğu Virginia'daki bir çim festivalinde sahnede durup bahçe sandalyelerinden oluşan denize baktığımda ve Çince bir şarkı söylemeye başladığımda görüyorum. | TED | رايت ذلك عنما كنت على المسرح في احتفالية فن البلوجراس في شرق فيرجينيا ونظرت الى مشهد الكراسي وانتقلت الى اغنية صينية |
| - Hayır Çinliyim. | Open Subtitles | - كلا، أنا صينية |
| Teğmen kapıda gümüş tepsiyle bekleyen birini bulmayı bekliyordu. | Open Subtitles | الملازم توقع مقابلة شخص عند الباب مع صينية فضية |
| Bu kahramanlik hikayeleri, bir çocuğun tepsisine fazladan birkaç kıtır tavuk almasından öte bir şey. | TED | وقصص البطولة ذهبت أبعد مما نتصور من مجرد طفل يحصل على أصابع دجاج إضافية على صينية الغداء الخاص به. |
| Bana yemek çubuğu ya da ince bir çatal lazım. | Open Subtitles | اعتقد انني احتاج الى عصا صينية او شوكة مناسبة لهذا |
| Tüm yıl boyunca formda vücutlar. Ama porselen kadar kırılgan. | Open Subtitles | عقود سنوية و بضاعة صينية سيئة |
| ÇİN LOKANTASI | Open Subtitles | "(جايد وولف) - مأكولات صينية" |
| İşçilere yapılan ödeme de bu durumda Çinlilerin işi oluyor. | Open Subtitles | إذًا كيفية تعويض أولئك العمال، هي أمور صينية |
| Oda servisi tepsisi odada başka birinin daha olduğunu gösterebilir. | Open Subtitles | هذه صينية خدمة الغرف , ربما وضع شيء آخر في الجناح |
| Siz ve eşiniz sabaha kavaltı tepsisi arzu eder misiniz? | Open Subtitles | هل سترغب وزوجتك في صينية الإفطار في الصباح؟ |
| Para sorun değilse ayrıca Çin malı olanlarda var. | Open Subtitles | إذا كان المال هو المشكلة هناك أنواع صينية |
| "Çok yakında Çin malı arabalar kullanacağız, Çin malı araçlara gücüm yetecek." | Open Subtitles | "قريباً ستقود سيارةً صينية" سأكون قادراً على تحمل أعباء شراء سيارة صينية |
| O halde neden servis tepsisini odasında göremedim? | Open Subtitles | لماذا لم أَرى صينية الخدمه في غرفته إذن ؟ |
| Kurban Asyalı olduğuna göre üstünde Çince karakterleri olan bir kâğıt bulman mantıklı. | Open Subtitles | بما أن الضحية آسيوية من المنطقي أن نجد ورقة تحتوي على كتابة صينية |
| Çünkü ben Çinliyim | Open Subtitles | لأني صينية |
| Çocukken oyun odasından tepsiyle aşağıya kayardım. | Open Subtitles | عندما كنت طفلا، كنت أنزلق هنا على صينية من روض الأطفال. |
| yemek tepsisine mesaj yazarak onunla iletişim kurdum. | Open Subtitles | لقد تواصلت معه بترك رسائل في صينية طعامه |
| yemek istemiyorum. Dikkatli olsan iyi olur. Sabah onunla biraz "orun-s" yaşadık. | Open Subtitles | من الأفضل أن تكونى حذرة ، لقد كان لدينا صينية مزدوجة معها هذا الصباح |
| Tüm yıl boyunca formda vücutlar. Ama porselen kadar kırılgan. | Open Subtitles | عقود سنوية و بضاعة صينية سيئة |
| ÇİN LOKANTASI | Open Subtitles | "جايد وولف) - مأكولات صينية)" |
| O şehirde, birçoğunuzun sahip olduğu iPhone'u yapan Tayvanlı bir şirket var, ve bunu, Shenzhen'e taşınan Çinlilerin emekleriyle gerçekleştirdiler. | TED | في تلك المدينة شركة تايوانية صنعت الاي فون الذي يملكه العديد منكم ، صنعوه بايدي عاملة صينية من الذين انتقلوا الى شنتشن. |
| Bir insan, tamamen başkası olmadan veya şu Çin işi tuhaf ameliyatlardan birini yaptırmadan boyunu nasıl uzatabilir? | Open Subtitles | كيف تجعل نفسك تزداد طولا بدون ان تكون شخص اخر او الخضوع لجراحة صينية غريبة ؟ |
| İyi bir kızdı, Çinliydi, çok zeki biriydi. | Open Subtitles | لقد كانت فتاة جميلة. لقد كانت صينية. كانت ذكية للغاية. |
| Etrafta beyaz kadın varken Çinliler bile Çinlilerle yatmaz. | Open Subtitles | هل يمكن للصيني أن يضاجع امرأة صينية عندما تكون بيضاء في الجوار؟ |
| Sonra işte akşamüzeri vardiyam sırasında bir tepsi içkiyi üzerime döktüm. | Open Subtitles | وهكذا، أثناء نوبتي بعد الظهر سكبت صينية المشروبات كلها على نفسي |