| - Ya yanındaki subay? | Open Subtitles | ومن هو ذلكَـ الضابطُ بجانبها؟ إنَّهُ ضابطٌ عسكري |
| Babası da emekli subay. | Open Subtitles | والدها ضابطٌ عسكري متقاعد. |
| Ailemizde bir subay. Bu önemli. | Open Subtitles | ضابطٌ بالعائلة شيءٌ مُحتسبٌ |
| Hukuk dışında hizmet eden bir polis memuru Polis Müdürlüğünün üzerine kara bir leke olacaktır. | Open Subtitles | ضابطٌ يتصرّف بعيدًا عن حدودِ القانون سيكون بمثابةِ علامةً سوداءً في هيئة المارشال. |
| - polis memuru vuruldu, ambulans istiyorum hemen. - Tanrım, Frank. | Open Subtitles | - لدي ضابطٌ مصاب ، أحتاج إلى سيارة إسعاف ! |
| Ben SEAL'ciyim ve bu sabah işlemediğim bir suçtan tutuklandım. | Open Subtitles | أنا ضابطٌ زميلُ لكـ وقد تم إعتقالي في هذا الصباح تحت تهمةٍ لم أرتكبها مطلقاً |
| Artık bir subay. | Open Subtitles | إنه ضابطٌ الآن |
| Adı McGarrett olan genç bir polis memuru vardı. | Open Subtitles | (كانَ هناكَ ضابطٌ شابٌ يدعى (مكجاريت |
| Bir polis memuru yaralandı. | Open Subtitles | هناك ضابطٌ سقط |
| Eski SEAL, kendini savunma okulunun sahibi. | Open Subtitles | ضابطٌ بحريٌ سابق, ويمتلكـُ مدرسةً رائعةً للغاية للدفاع عن النفس |
| Ama gerçek SEAL değil. | Open Subtitles | عداأنَّه لم يكنْ ضابطٌ بحريٌ حقيقي |
| Eski bir Donanma SEAL'i kendisi? | Open Subtitles | هل هو ضابطٌ بحريٌ حقيقيٌ سابق؟ |