| Bu köpek barınağına hapsedilmiş bir avuç başıboş köpeksiniz ve hepiniz aynı kokuyorsunuz! | Open Subtitles | أنت من مجموعة كلاب ضالة التي تحبس في زريبة الكلاب وأنت نتن دائما |
| başıboş kediler olmalarına rağmen hepsi gayet sağlıklıydı. | Open Subtitles | كانوا قطط بصحة جيدة و شكل لطيف بالنسبة لكونهم قطط ضالة |
| İki gün önce yürüyüşe çıktığınızda başıboş bir kedi yavrusu buldunuz mu? | Open Subtitles | يومان مضوا، عندما ذهبت للمشي، هل وجدت هريرة ضالة ؟ |
| Ama doktor bebeğin yakında sokak hayvanı bulunmasını istemedi, bu yüzden onu evlat edinecek güvenebileceğimiz birini bulmalıyız. | Open Subtitles | لكن الدكتور لا يريد أي حيوانات ضالة حول الطفل لذا ، علينا أن نجد شخص نحن نثق به لـ يتبناه |
| Bir gün ölü bir bebek için kavga eden dört sokak köpeği buldum... | Open Subtitles | ذات يوم وجدت أربع كلاب ضالة تقوم بالقتال على جثة طفل |
| Yani Giles'ın ve hurdalıktaki yardımcısının bizleri sokak köpekleri gibi toplamasına izin verdin. | Open Subtitles | لذالك سمحت لـ غايلز و صديقهُ رجل الخردة بتحويلنا إلى كلاب ضالة |
| Ne kadar güzel olursa olsun yoldan çıkmış bir İngiliz'i kovalamaktan çok daha önemli işleri var. | Open Subtitles | لديه أمور مهمة أخرى ليقلق بشأنها بدلاً من مطاردة إنكليزية ضالة مهما كانت جميلة |
| Köpekler öyle başıboş dolaşamaz burada. | Open Subtitles | لا يمكن ترك كلاب ضالة بالجوار |
| Karbondiokdit, nitrojen, oksijen, nitröz oksit, bir kaç başıboş molekül C4, C5, H3, F7, O1. | Open Subtitles | ثاني أكسيد الكربون، نتروجين، أوكسجين، أوكسيد النيتروس... وجزيئات صغيرة ضالة لـ: O1،F7 ،H3 ،C4. |
| başıboş atlar. | Open Subtitles | خيول ضالة |
| başıboş kediler işte. | Open Subtitles | قطط ضالة |
| Bir başıboş. | Open Subtitles | اووه، ضالة |
| sokak köpekleriymişiz gibi konuştum. | Open Subtitles | رباه، يبدو من كلامي وكأننا كلاب ضالة |
| Roma'da daha başka sokak köpekleri de olmalı. | Open Subtitles | لابد ان هناك كلاب ضالة اخرى في روما |
| Ava, çok yumuşak kalpli olduğunu biliyorum, iyileştirmek için devamlı ıstırap çeken şeyler getirirsin eve ama bu kız bir sokak kedisi değil, burada kalamaz. | Open Subtitles | اسمعي " إيفا " أعلم أن دائمأً لديك قلب كبير لكنها ليست قطة ضالة لن نبقيها هنا |
| - Hey, dinleyin... Dışarıdakiler sokak köpeği değil. | Open Subtitles | ما في الخارج ليس مجموعة كلاب ضالة |
| Ayrıca, biliyorsun, sokak köpekleri... | Open Subtitles | بالإضافة إلى ذلك ، أنت تعلم كلاب ضالة |
| sokak köpeklerinden farksızdık. | Open Subtitles | لم نكن أفضل من كلاب ضالة. |
| Ne kadar güzel olursa olsun yoldan çıkmış bir İngiliz'i kovalamaktan çok daha önemli işleri var. | Open Subtitles | لديه أمور مهمة أخرى ليقلق بشأنها بدلاً من مطاردة إنكليزية ضالة مهما كانت جميلة |
| Sizi zavallı, acınası yoldan çıkmış yaratıklar Ateşli Moe ları mideye indiriyor sonra da hep "bunu nasıl yapıyor acaba?" diye düşünüp duruyorsunuz. | Open Subtitles | يا لكم من مخلوقات ضالة مثيرة للشفقة. تتجرّعون "لهيب (مو)" طوال الوقت، متسائلين "ما هو سرّه؟" |