| Evet, artık elimizde bir ipucu var, Jinx. sisli olması gerekiyormuş. | Open Subtitles | حسناً ، لدينا الآن مفتاح يا جينكس لابد أن تكون ضبابية |
| sisli bir gecede havaalanında, gözyaşları... içinde iki insan... | Open Subtitles | شخصان يذرفان الدموع في المطار في ليلة ضبابية |
| sisli bir gece, cankurtaran düdüğü, duman o kadar yoğun ki göremiyorsunuz. | Open Subtitles | ليلة ضبابية ، دخان كثيف ، .لا يمكن الرؤية من خلاله |
| Baş ağrısı veya görüşünde bulanıklık yok mu? | Open Subtitles | لا يوجد صداع أو ضبابية في الرؤية؟ |
| Burada, soğuk denizden gelen hava akıntısı, sıcak çöl havasıyla karşılaşınca büyük sis örtüleri oluşturuyor. | Open Subtitles | هنا, تيارات البحر الباردة تُبرِّد هواء الصحراء الحار وتُنتج أغطية ضبابية ضخمة |
| Çünkü, yaşım ilerledikçe - olaylar hatıralarım bulanıklaşmaya başlıyor, ve sonra şey gibi, yapamıyorum... | Open Subtitles | لأنه كلما كبرت تصبح الذاكرة ضبابية ثم لا أستطيع |
| Kendini öldürmeye çalıştıktan sonra olanları hayal meyal hatırlıyorum. | Open Subtitles | كل ما حدث بعد محاولتها لقتل نفسها هي ذكريات ضبابية بالنسبة لي |
| Bir incenin diğer tarafındaki yeşil sisli yer. | Open Subtitles | بقعة ضبابية خضراء على الجانب الآخر للفجوة. |
| Sadece sisli gecelerde, küçük baskın yolculukları yapıyorlar. | Open Subtitles | ... مجرد طلعات إغارة سريعة في ليلة ضبابية |
| Ama hava sisli ve rüzgarlı, bu yüzden bir arada kalın. | Open Subtitles | لَكنها ضبابية وعاصفة لنلتصق ببعضنا |
| - sisli çünkü sana aktarmada sıkıntı yaşadım. | Open Subtitles | - فمن ضبابية لأنني كان صعوبة في تقديم لكم أكثر. |
| sisli bir yerlere gidiyordu. | Open Subtitles | ثم ذهبت جميعها نوع من ... ضبابية |
| Çok sisli bir gece. | Open Subtitles | يا لها من ليلة ضبابية. |
| sisli patikalardan, karanlık yollardan geçerler tam yukarı varacaklarken Orfeus dayanamaz ve arkasına döner. | Open Subtitles | يسيرون في طرق ضبابية و طرق مظلمة و فقط قبل ان يصلا إلى القمّة لم يتحمل (أورفيوس) المزيد و يلتفت حوله |
| Görüşünüzde bulanıklık var mı? | Open Subtitles | أليس لديك ضبابية الرؤية؟ |
| Farklı renk doygunluğu, bulanıklık... | Open Subtitles | تشبع الوان ضعيف , ضبابية |
| Görüşünde bulanıklık var mı? | Open Subtitles | هل توجد ضبابية في الرؤية؟ |
| Titan'ın atmosferindeki bu moleküller kırılıyor ve birleşip sis partikülleri meydana getiriyorlar. | TED | و تلك الجزيئات في أعلى طبقات غلاف "تايتان" يتم تكسيرها, ونتائج التكسير تتحد معا لتصنع جزيئات ضبابية. |
| Biliyorsun bu gece sis var. | Open Subtitles | الليلة ليلة ضبابية. |
| Herşey bulanıklaşmaya başlamıştı. | Open Subtitles | كانت الرؤية قد أصبحت ضبابية جداً. فقط .. كل شيء يطمس فقط ويطمس ويطمس. |
| Aradaki çizgiler, bulanıklaşmaya başlar. | Open Subtitles | الخطوط تصبح ضبابية. |
| Geceyi hayal meyal hatırlıyorum. | Open Subtitles | تلك الليلة كانت ضبابية بعض الشيء |
| Fotoğraftaki siluetler çok flu, ama belki işimize yarar. | Open Subtitles | صورة الشخص تبدو ضبابية في الصورة , و لكن قد تساعدنا |
| Demek ki Akako'nun biraz bulanık hatırasıyla yaşayabiliyorsun yani bir şey hissetmiyorsun. | Open Subtitles | هذا يعني انه يمكنك التعايش مع ذاكرة ضبابية عن أكاكو وبالتالي اللامبالاة |