| Güvenlik memurları Bennett ve Edison bunu olay yerinde buldular. | Open Subtitles | ضباط الأمن بينينت و إيديسون وجدت هذا في مكان الحادث |
| Batı Berlin Güvenlik memurları DAC Televizyonunun çalışmalarını engelledi. | Open Subtitles | عرقل ضباط الأمن في برلين الغربية عمل تلفزيون الجمهورية |
| Batı Berlin Güvenlik memurları DAC Televizyonunun çalışmalarını engelledi. | Open Subtitles | عرقل ضباط الأمن في برلين الغربية عمل تلفزيون الجمهورية |
| - Güvenlik memurları su iyileştirmeye geldi ve beni arıyorlardı. | Open Subtitles | ضباط الأمن جاؤوا لقاعة السباحة اليوم بحثاً عنى |
| Kuzeyli güvenlik görevlileri de o sırada istasyona geliyorlardı. | Open Subtitles | ضباط الأمن الشماليين كانوا يتجمعون في المحطة في ذلك الوقت |
| Bak anlaşılan o ki; bu geceki güvenlik görevlileri toplantısında açılış konuşmasını ben yapacağım. | Open Subtitles | لكن يبدو أنني ذاهب لإلقاء الخطاب لإفتتاحي الليلة في مؤتمر ضباط الأمن. |
| Boşuna vakit harcıyoruz. Güvenlik memurları orayı zaten kontrol etti. | Open Subtitles | نحن نضيع الوقت ضباط الأمن فتشوا الشاطىء بالفعل |
| Saul Gundermutt, güvenlik görevlileri ticari birliği başkanı. | Open Subtitles | (سول غاندرموت)، رئيس رابطة ضباط الأمن المهنين. |