| Öyle bir gurulduyor ki sanki içimde bir sırtlan var. | Open Subtitles | الاصوات تبدو لك , وكأن هناك ضبع في داخلي |
| - Güzel, - Villefort'un kurt,Danglars'ın domuz ve Mondego'nun bir sırtlan olduğunu biliyoruz | Open Subtitles | حسنا , نحن نعرف فيلافورت ذئبا و دانجلرز خنزير و مونديجو ضبع |
| Bazıları yarı sırtlan, yarı kurt olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | تارةً يقولون أنه نصف ضبع وتارةً أخرى نصف ذئب. |
| - Sen ne dersin Riano? - sırtlan olabilir bwana. | Open Subtitles | ماهذا ريانو ربما يكون ضبع سيدي |
| - Muhtemelen hayvandır. çakal falan. | Open Subtitles | ربما ضبع غابة, أو شيء ما |
| Gavur icadı. Bu şey bir sırtlanın dişlerine sahip. | Open Subtitles | فليبارك الله التجديد هذا الشيء له اسنان ضبع |
| Gülümsemeyi bile beceremeyen bir sırtlan varmış. | Open Subtitles | هناك a ضبع هناك الذي لَنْ يَتصدّعَ حتى a إبتسامة. |
| İki kabilede de yaklaşık 60'ar sırtlan var. | Open Subtitles | هناك تقريبا 60 ضبع في كل عشيرة |
| Küçük Xiri sırtlan izleri gördü. | Open Subtitles | رأى كيري الصغير آثار ضبع |
| sırtlan gibi düşün. sırtlan gibi ol. | Open Subtitles | فكر مثل ضبع كن ضبعا |
| Bir daha sırtlan gelmeyecek | Open Subtitles | لن يأتي ضبع أبداً |
| Köpek kılığına girmiş bir sırtlan. | Open Subtitles | إنه ضبع في لباس كلب |
| Sonra Anne Sıska sırtlan'la tanışmış. | Open Subtitles | ثم ماما التقى ضبع لحمي. |
| "sırtlan, maymun, kertenkele." | Open Subtitles | "ضبع ، قرد ، سحلية" |
| Ben sırtlan değilim. | Open Subtitles | أنا لست ضبع. |
| sırtlan. | Open Subtitles | ضبع . |
| Bu kesinlikle çakal değil. | Open Subtitles | هذا بالتأكيد ليس ضبع |
| - Şu sırtlanın sesi çok canlı geliyor. - Korkunç bir gürültü, değil mi? | Open Subtitles | صوت ضبع عجوز صوت مروع صح؟ |