| güldü ve modern bir kıza göre eski modayım dedi. Komik. | Open Subtitles | ضحك وقال أنني قديمة الطراز بالنسبة لفتاة عصرية |
| güldü ve dedi ki, "Harika. Umarım bunun için bir tedavi de bulursun." | TED | ضحك وقال, "ذلك رائع. ارجو ايضاً أن تكتشفي علاج لذلك." |
| Bunu Clouseau'ya söyledik, fakat o sadece güldü ve | Open Subtitles | أخبرنا كلوزو، لكنه فقط ضحك وقال |
| Babam güldü ve hamakta uyuya kaldıklarını söyledi. | Open Subtitles | ...ووالدي ضحك وقال أنهم ناموا على الأرجوحة |
| Onu araştırdım ve sonunda bulduğumda güldü ve hepsini harcadığını söyledi. | Open Subtitles | وعندما سألت عنه ...ووجدته أخيرا ضحك وقال أنه أنفقه كلّه |
| güldü ve sadece oyunundaki karakterler olduğumuzu söyledi. | Open Subtitles | ضحك وقال أنّنا مجرّد شخصيتان في لعبته. |
| - Princeton mezunu biri güldü ve dedi ki... | Open Subtitles | -وأحد خريجي "برينستون" ضحك وقال ... |