| Kardeşi için her şeyini feda etti buna rağmen onu kurtaramadı. | Open Subtitles | لقد ضحى بكل شيء من أجل أخيه ولم يتمكن من إنقاذه |
| arkadaşı için hayatını feda etti... ayrılırken bana bir emanet bıraktı. | Open Subtitles | ضحى بحياته لصديق والعالم لمحبوبته أثناء مغادرته إئتمننى على شئ محبوبته ؟ |
| Burchenal senin için kendisini feda etti. Boşa gitmesini istemezsin. | Open Subtitles | لقد ضحى بورشينال بنفسه من أجلك هل تريد ان تجعل تضحيته تذهب هباء ؟ |
| Bir grup asiyi etkisiz hale getirip timi için canını verdi. | Open Subtitles | لقد ضحى بحياته أثناء مطاردته لمجموعة من المتمردين حتى ينقذ وحدته |
| Bu yüzden bu erkek kardeş, hayatın ona ve kızkardeşlerine sunduğu mutlulukları bu sözde namus anlayışının sunağında kurban etti. | TED | هذا الأخ، ضحى بمتعة حياته وبسعادة أخواته من أجل ما يسمى بالشرف. |
| Cyrus, evine dönmesi için tek fırsatı olduğuna inandığı şeyi niye okul serserisi Kyle'ı kurtarmak için feda etti? | Open Subtitles | لماذا ضحى سيرس بكل ما أمن أنه فرصته الوحيده للعودة للوطن مقابل إنقاذ كايل أكثر التلامذة شغباً بالمدرسة؟ |
| Benim için hayatını feda etti. Ondan başka yakınım yok. | Open Subtitles | لقد ضحى بحياته من أجلي وهو ما تبقى لي من أسرتي |
| Bizi korumak için kendisini feda etti. Hepimiz için, sadece bu ülke için değil. | Open Subtitles | لقد ضحى بنفسه لينقذنا كل منا , ليس فقط هذه الدوله |
| Babam, ben kendi hayatımı yaşayayım diye kendini feda etti ki, kaderimi yaşayayım diye değil. | Open Subtitles | أبي ضحى بنفسه حتىيمكننيالحصولعلى حياةطبيعية, لا تعتمد على القدر |
| Yapmayacağım. Demir Adam sizin kurtulmanız için kendisini feda etti. | Open Subtitles | لن افعل هذا , ضحى الرجل الحديدي بنفسه لإحتفاظ بكم في مكاناً أمن |
| Tanri Ram vazife adina herseyini feda etti onun önünde egiliyorum ve partim ve benim adima bagis yapiyorum. | Open Subtitles | ..اللورد رام ضحى بكل شيء من أجل الواجب ..عند قدميه.. أقدم المال هبةً بإسم حزبي و بإسمي.. |
| Adalet konusundaki hakkını çoktan feda etti. Biraz öne itiver. | Open Subtitles | لقد ضحى بحقه في معاملة عادلة، للأمام قليلاً. |
| Prens, sevdiği kız için hayatını feda etti. | Open Subtitles | الأمير ضحى بحياته من أجل الفتاة التي أحبها |
| Sonunda kendisini özgür kıldı ve sonunda ülkesi için kahramanca ve tereddüt etmeksizin canını verdi. | Open Subtitles | لكنه حرر نفسه أخيراً وفى النهاية بمنتهى البطولة وعدم التردد ضحى بحياته من أجل بلاده |
| Adam onun için hayatını verdi. Geriye bile dönüp bakmadı. | Open Subtitles | لقد ضحى هذا الرجل بحياته من اجله وحتى لم يلتفت اليه |
| Onun çocuğunu taşıdığım farkedilince, Moloc sevdiğimi ölümle cezalandırdı ve kızımı gözlerimin önünde kurban etti. | Open Subtitles | عندما إكتشف أني كنت أحمل ولده مولّك , حكم عليه بالموت ثم ضحى بإبنتنا أمام عيني |
| O hırslı ve fedakarlık yaptı. Buna saygı duymalısın. | Open Subtitles | لقد كان يتألم و ضحى به يجب عليكّ أن تحترم هذا |
| Evli olduğunuzu ve hayatını kurtarmak için kariyerini feda ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنكما كنتما متزوجين وأنه ضحى بمستقبله لإنقاذ حياتكِ |
| Kız adamın hayatındaki en önemli şeydi. Onun uğruna her şeyden vazgeçti. | Open Subtitles | لقد كانت شيء مهم بالنسبة له لقد ضحى بكل شيء من أجلها |
| Küçük kız için kendini feda etmiş. | Open Subtitles | ضحى بحياته لحماية ابنته الصغرى |
| Biliyor musun Benim babamda orduda birçok fedakârlık yapmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | ... أتعرف ؟ أبي أيضاً في الجيش و لقد ضحى كثيراً |
| Babam beni güvende tutmak ve geç olmadan benim gibi diğer özel insanları bulmamda bana yardımcı olmak adına her şeyini feda etmişti. | Open Subtitles | أبي ضحى بكل شيء ليحميني وليساعدني في العثور على الأشخاص المميزين المشابهين لي قبل أن يفوت الأوان |
| Şüphesiz ki, Akhilleus, dostu Patroklos'u kurtarmak için kendini tehlikeye atar, hatta canını bile verirdi. | TED | قد ضحى أخيل بالتأكيد بحياته أو أعطى حياته ليحمي صديقه باتروكلوس. |