| CIA ajanını yasalara aykırı bir şekilde hizmetçi olarak görevlendirmişsin... | Open Subtitles | لقد جعلت عميلاً بالإستخبارات يعمل محلياً، وهو أمر ضدّ القانون. |
| O adi adamın laboratuvarına girmek yasalara aykırı olur. | Open Subtitles | إقتحام ذلك اللقيط المختبر سيكون ضدّ القانون. |
| Asıl nokta, kırmızıda dönmek yasalara aykırı. Fren! | Open Subtitles | المقصد هو أنّه ضدّ القانون الإنعطاف عند وجود اللون الأحمر |
| Chicago'da kanunlara aykırı. | Open Subtitles | هذا ضدّ القانون في مدينة شيغاغو |
| kanunlara aykırı bir şey değil, değil mi? | Open Subtitles | هذا ليس ضدّ القانون, اليس كذلك؟ |
| ..çünkü bana yasalara aykırı bir şeyler yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | . لأنّ ماأريدكَ أن تفعله بيّ، هو ضدّ القانون |
| Olayımızda kurban yok, fakat yasalara aykırı. | Open Subtitles | ليس هناك ضحيّة، لكنّه ضدّ القانون. |
| Dediğim gibi, size tam da mükemmel işleyen fakat yasalara aykırı olan bir yöntem göstermek üzereydim. | Open Subtitles | كما كنت أقول، ماسأريكمإياه... قد يكون بلا مخاطرة، لكنّه ضدّ القانون. |
| yasalara aykırı olmasa gerek. | Open Subtitles | ذلك يَجِبُ أَنْ يَكُونَ ضدّ القانون |
| Başkalarının postalarını okumak yasalara aykırı, Lloyd. | Open Subtitles | إنّه ضدّ القانون قراءة بريد الأشخاص الآخرين يا (لويد). |
| Bu yasalara aykırı. | Open Subtitles | إنّه ضدّ القانون. |
| Manhattan'da terastan gitmek yasalara aykırı. | Open Subtitles | إنّه ضدّ القانون الإقلاع من سطح مبنى في (مانهاتن). |