| Vergilerini toplayan, gümrüğünü, posta sistemini yöneten yabancılar... | Open Subtitles | إن الأجانب يجمعون ضرائبها و أصبحوا مسئولين عن الجمارك الخاصة بها و نظامها البريدي.. |
| Şubatta Vergilerini ödemeye gittim ama sosyal güvenlik numarasına göre böyle biri var olmamıştı | Open Subtitles | فقد ذهبت لتسديد ضرائبها ولكني تفاجئة بأن رقم ضمانها الإجتماعي هو رقم وهميّ |
| Vergilerini ödüyormuş. | Open Subtitles | هذه الفتاة كانت تدفع ضرائبها |
| Bunu son üç haftadır Vergi ödeyen hatun söylüyor. | Open Subtitles | هذا كلام الفتاة التي تتدفع . ضرائبها لمدة ثلاثة أسابيع |
| Özel mülkse birileri Vergi ödüyor olmalı, değil mi? | Open Subtitles | ولكن ان كانت هذه املاك خاصة لابد وان احدهم لازال يدفع ضرائبها, صح؟ |
| Göğüs ucunda asılı bir bebeği var ve Vergi işlerini halletmiş. | Open Subtitles | لديها طفل مُعلّقٌ بحَلَمتها وقامت بإنجاز ضرائبها. |
| Vergi formunda mücevher tasarımcısı yazıyor. | Open Subtitles | مذكور على استمارة ضرائبها أنّها مُصمّمة مجوهرات. |
| Gerçekten çok üzgün, ama Vergi işlerini halletmesi gerekiyor. | Open Subtitles | -إنها آسفة جداً لكنّ عليها مراجعة ضرائبها. |
| "Vergi kaçırmaktan kendi annesini bile mahkemeye çıkarabilir." | Open Subtitles | "إنه قادر على إحالة والدته للمحاكمة بسبب عدم دفع ضرائبها" |