| Bizler ve ailelerimiz için alternatif yerler seçildi ve ayrıca bu yerler gerekli personelle de donatıldı. | Open Subtitles | مواقع بديلة تم أختيارها لنا وعاوئلنا بالاضافة الى موظفون دعم ضروريين |
| Yanılıyorsunuz, tamamen gerekli olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنت مخطأ، أنا أعتبرهم ضروريين بالتأكيد |
| - gerekli olmayanlar gitti. | Open Subtitles | زان ، الاشخاص الغير ضروريين خرجوا |
| gereksiz personelin hemen geçitten Beta tesisine gitmesini istiyorum. | Open Subtitles | أطلب كل الموظفين الغير ضروريين الذهاب لموقع بيتا بأسرع وقت |
| Bütün gereksiz personel hemen çıksın. | Open Subtitles | جميع العاملين الغير ضروريين عليهم الرحيل الآن |
| Sonra da çocukları alıp gereksiz olan yetişkinleri geride bırakacağız. | Open Subtitles | بعد ذلك نأخذ الأطفال ونترك خلفنا البالغين الغير ضروريين |
| Sizin gibi insanlar, benim gibi insanları gerekli kılıyor. | Open Subtitles | الناس امثالكم من يجعلون أمثالنا ضروريين |
| - Kasabanın savunması için gerekli. | Open Subtitles | إنهم ضروريين للدفاع عن المدينة |
| Savcılık tanıklara itiraz edip duruşmadan önce bildirilmiş olmaları gerektiğini ve jürinin davayı anlaması için gerekli olmadıklarını öne sürdü. | Open Subtitles | و انهم غير ضروريين لفهم هيئة المحلفين للقضية مرة أخرى، انحاز القاضي للنيابة العامة مشيرا إلى أن هذه القضية لا تتطلب معرفة متخصصة |
| Daha fazla gereksiz ölümden kaçınmayı tercih ederim. | Open Subtitles | أفضل تجنب أي قتلى إضافيين وغير ضروريين. |
| Erkeklerin tamamıyla gereksiz olduğuna dair olan. | Open Subtitles | بخصوص أنّ الرجال ليسوا ضروريين تماماً. |
| Bütün gereksiz personeli evlerine yolla. - Duyuruyu yaptım. | Open Subtitles | هذا ترخيص أمني (أ) مضاعف أريد ترحيل كل الموظفين الغير ضروريين |
| Emily. gereksiz personelle birlikte binadan ayrılmalısın. | Open Subtitles | (إيميلي)، ينبغي أن ترحلي مع طاقم الموظفين الغير ضروريين |
| gereksiz. | Open Subtitles | غير ضروريين |