| Ancak, 100 ışık yılı öteden bir gamma-ışını patlaması Dünya'yı vurursa bunlar olabilir. | Open Subtitles | ولكن يمكن حدوثه إذا ضربت أشعة جاما الأرض على بعد 100 سنة ضوئية |
| Normal ışıktan daha yavaş hareket eden bir ışık fotonu yaptım. | Open Subtitles | لقد صنعتُ وحدة ضوئية التي أبطأت من سرعة سفر الضوء العادي |
| Böyle bir ortama Flaş bombasıyla falan girilmez. | Open Subtitles | لا يمكنكم إقتحام مكان بقنبلة ضوئية وسط غرفة ملئية بالأطفال. |
| ...Bırak fişeği, nükleer patlamayı görmezler. | Open Subtitles | لن يروا انفجارا نوويا إذا كانوا يبحثون عن شى أصغر من شعلة ضوئية |
| Her 12 saniyede bir tekrarlanan sesli bir işaret. | Open Subtitles | اشارات ضوئية وسمعية تكرر نفسهاكل12 ثانية. |
| Birbirine dik yerleştirilmiş altı ışın her yönden gelen atomun bu olaydan etkilenmesini sağlar. | TED | مجموعة من ستة حزم ضوئية متعامدة، تضمن اعتراض الذرات المتحركة في جميع الاتجاهات. |
| Kendi galaksimizin merkezi Dünya'ya yaklaşık 30 bin ışıkyılı uzaklıkta. | Open Subtitles | مركز مجرتنا على بُعد 30 ألاف سنة ضوئية من الأرض |
| Trafik sıkışıklığı. Trafik ışıkları. | Open Subtitles | اشارة ضوئية ربما يكون اجتمعوا بداخل سيارة |
| Demek ki, 40 trilyon kilometre, evden 4 ışık yılına denk geliyor. | Open Subtitles | وهكذا فإن 40 مليار كيلومتر تساوي 4 سنين ضوئية بعيداً عن الوطن |
| Evden 2 milyar ışık yılı uzakta Evren'in sınırına yaklaşıyor zamanın başlangıcına gidiyoruz. | Open Subtitles | ملياري سنة ضوئية بعيداً عن الوطن ..نقترب من أطراف الكون ونعود لبداية الزمان |
| Şu an gördüğümüz nesneler 10 milyar ışık yılı uzaklıktadır. | Open Subtitles | الأشياء التي نراها الأن تبعد عنا 10 بلايين سنة ضوئية |
| Sadece Flaş bombası. Ama göremiyorum. | Open Subtitles | لقد كانت قنبلة ضوئية فقط لكن لا أرى شيئاً |
| - Katedralin içinde Flaş bombası patladı. - Allah cezanı versin, Deunan. | Open Subtitles | قنبلة ضوئية داخل الكاتدرائية - "إنها "ديونان - |
| - Flaş bombası. | Open Subtitles | -إنها قنبلة ضوئية |
| ..Bırak fişeği, nükleer patlamayı görmezler. | Open Subtitles | لن يروا انفجارا نوويا إذا كانوا يبحثون عن شى أصغر من شعلة ضوئية |
| Gördüğünüzde, işaret fişeği atıp teknede destek beklesin! | Open Subtitles | إذا رأيتم الرجل فأطلقوا إشارة ضوئية اطلبوا المساعدة ، وانتظروا في الزورق |
| İkinci işaret fişeği görüldü. Sol kanat, 8nci Tabur. | Open Subtitles | اشارة ضوئية ثانية من من جانب الثامنة الايسر |
| Bunu düşünmeliydik. Kimse bu fırtınada işaret fişeğini göremez. | Open Subtitles | فكرنا في هذا , لن يشاهد أحد شعلة ضوئية في هذه العاصفة |
| El fenerinizi doğrulttuğunuzda giden ışın bile kaçamaz. | Open Subtitles | أنت تضئ شعلة ضوئية وحتى هي لا تستطيع الهروب |
| Buraya, 7.8 milyar ışıkyılı uzaktaki bir gökyüzü parçasını görmeye geldik. | Open Subtitles | أتينا هنا لنرقب قطعة من السّماء باللّيل, تبعد 7.8 مليار سنة ضوئية عن الأرض. |
| Bunu söyleyen bütün ışıkları kapattırıp birbirimizle ışın kılıçlarıyla dövüştüren biri. | Open Subtitles | هذا صادر من الرجل الذي قام بإطفاء الأضواء و جعلنا نقاتل بعضنا البعض بسيوف ضوئية |
| Su an dünya'dan 80 isik dakikasi uzakliktayiz, yani sadece yarim milyar kilometre. | Open Subtitles | نحن الآن 80 دقيقة ضوئية فقط من البيت. فقط 1.5 بيليون كيلومتر. |
| Sanki kafamın üstünde neon bir tabela "Suçlu. | Open Subtitles | اشعر وكأنني امشي بوجود لافتة ضوئية على جبيني |
| İçinde fiber optik bir kamera var böylece seni izleyebilirim. | Open Subtitles | فيها آلة تصوير ألياف ضوئية بالداخل، لكي يمكن أن أراقبك |
| ♫ Gözlemlenebilir evrenin sınırından ♫ ♫ 13.7 milyar ışık yılı uzaktayız ♫ | TED | ♫ نحن على بعد 13.7 مليار سنة ضوئية ♫ ♫ من حافة الكون الملاحظة ♫ |
| Uzun-menzil tarayıcıları Kilrathi gemileri tespit etti. | Open Subtitles | السيد نواسخ ضوئية بعيدة المدى يَلتقطُ سُفنَ كرياثيين. |