| Siz ve Misafirleriniz bu gece yemekte bize eşlik etmek ister misiniz? | Open Subtitles | لقد كنت أتسائل إن كان بإمكانك و ضيوفك الإنضمام إلينا على العشاء الليلة |
| İtiraf etmeliyim ki Misafirleriniz, uşaklardan daha rahat yataklarda yatıyor. | Open Subtitles | وجب عليّ القول.. ضيوفك ينامون على أسرة أكثر راحة بكثير من خدمك |
| Sizi gücendirecek bir şey söylersem lütfen gülümseyip uzaklaşın çünkü tüm Misafirlerin önünde tokatlanmaktan nefret ederim. | Open Subtitles | اسمعي، إذا قلتُ شيئاً يهينك. أرجوكي ابتسميوامشيبعيداًفحسب... لإنّني سأكره أن أُصفع أمام جميع ضيوفك. |
| Demek şimdi insanı kör edecek içkilerle karşıladığın en gözde konukların olduk. | Open Subtitles | نحن الآن من أفضل ضيوفك تقدم لنا أفضل أنواع الأشربة |
| her şey dünya dışı misafirlerini geldiklerinde korumak ve bizlere çok tehlikeli bir hastalığı bulaştırmak içindi. | Open Subtitles | كان سيصبح طريقتك لحماية ضيوفك من الفضاء الخارجي عندما يصلون ويطلق عنان مرض مروّع علينا |
| - Yoksa beni misafirlerinizden ayırmak için cam bir aparat kullanıp, kiminle konuşacağımı kontrol mü edeceksiniz? | Open Subtitles | سوف تضع زجاج عازل بيني وبينهم تفصل بيني وبين ضيوفك تتحكم بي وبمن استطيع ان اتحدث اليه |
| Çatı katındaki oda, tam bir misafir odası baba. | Open Subtitles | لديك غرفة جميلة لإستقبال ضيوفك أحسنت أبي |
| İstenmeyen misafirlerinizi buldum. Gidin! | Open Subtitles | لقد وجدت ضيوفك الغير مرغوب فيهم اذهب |
| Yeni Misafirleriniz için ne diyeceğinden pek emin değilim. | Open Subtitles | إنني لست متأكداً مما ستقوله لك حول ضيوفك الجدد، الطفيليات |
| Özel Misafirleriniz için yukarıda bir oda ayarlandı. | Open Subtitles | جهز الفندق غرفة خاصة في الطابق العلوي لأجل ضيوفك الخاصين. |
| Misafirlerin senin sorunun, benim değil. | Open Subtitles | ضيوفك هم مشكلتك، لا مشكلتي، جوليان. |
| Ödlek. Misafirlerin bunu sevdi. | Open Subtitles | تبا ضيوفك سيحبون هذا |
| Tüm konukların zaten son dakikada gelemeyeceğini söyleyecektir. | Open Subtitles | جميع ضيوفك سيتم إلغائهم على الأرجح في الدقيقة الأخيرة على أية حال |
| Öyle sanıyorum ki İngilizler en gözde konukların arasında. | Open Subtitles | كنت أظن أن الإنجليز سيكونون من بين ضيوفك المفضلين |
| Beni yatak odasına taşıyıp misafirlerini yolcu etmeye gitmiştin. | Open Subtitles | حملتني لغرفة النوم، وذهبت لتوديع ضيوفك. |
| Özür dilerim Signor fakat misafirlerinizden biri hakkında çok önemli bir suçlama var. | Open Subtitles | اعتذاراتي يا سينيوري لكن هنالك اتهامٌ خطير وجّه لأحد ضيوفك |
| Gitmeden önce yalnız konuşacağız ve evinizde misafir ettiğiniz kişiyle tanışmayı dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | سنتحدث لوحدنا قبل أن أذهب واتتطلع للقاء اخر ضيوفك |
| Evinize çağırdıktan sonra misafirlerinizi katlettiniz. | Open Subtitles | ذبح ضيوفك بعد دعوة لهم في منزلك. |
| Senin için sorun olmazsa, Konuk listesinin bir kopyasını alacağız. | Open Subtitles | اذا كان ليس لديك مانع سنحتاج نسخة من قائمة ضيوفك |
| Yani senin misafirin olacak kadar iyi değiliz? | Open Subtitles | اذا نحن لسنا جيدين بما فيه الكفاية لنكون ضيوفك . |
| Bence misafirini bekletmen çok kaba bir davranış. | Open Subtitles | أعتقد أنه ليس من اللائق أن تترك ضيوفك ينتظرون |
| - Konuklarınıza yemek veriyorum efendim. | Open Subtitles | حسناً ، سوف اخذ هذه الحاويات الى ضيوفك يا سيدي |
| Şimdi, misafirlerinin evlerine güven içinde varacağından emin ol. | Open Subtitles | الآن احرص على أن يصل ضيوفك لمنزلهم بمأمن |
| Derler ki sabah örümcek öldürmek misafirine kötü şans getirir. | Open Subtitles | يُقال بأنّ قتل عنكبوت في الصباح يجلبُ الشؤم على ضيوفك! |
| O zaman yıldız olmayı ve konuklarına figüranlarmış gibi davranmayı bırak. | Open Subtitles | ثم توقفي عن كونك نجمة ومعاملة ضيوفك كمساعدين لك بالتمثيل. |
| Bir kenara at şu haşin görüntünü de görkemli, neşeli ol konuklarımızın arasında bu gece. | Open Subtitles | أزح عنك هذه النظرات كن مرحا بين ضيوفك الليلة |